Çalıştığım fabrika 1959 yılında kurulmuş ve sağlık ürünleri imal ediyor. 1990’dan bu yana Kıraç bölgesinde üretim yapılan bu fabrikada yeni bir yılın başlamasıyla beraber işçilerin sosyal haklarına yönelik saldırılar da başladı. Bu yılbaşında fabrika başka bir patrona devredildi ve yeni yönetim kurulu, dört ayda bir verilen yarım maaş ikramiyelerin ve yarım tonluk yakacak yardımının maaşlara bölünerek kaldırılacağını açıkladı. Yılda bir yapılan zammın ise bundan sonra dördüncü aydan itibaren yapılacağı duyuruldu.
Bu uygulamalara şu an işçilerden bir tepki yok. Herkes şaşırmış durumda, çünkü ikramiyelerin tam maaş olarak düzeltilmesi gündemdeyken, aniden farklı uygulamalar yapılmaya başlandı. Açıktan söylenmese de bunun daha başlangıç olduğu söylentisi şu an yayılmış durumda. Fabrika genelinde yüksek maaşlı çalışanların maaşlarının düşürülmesi de gündemde. Bu uygulama, aynı sektörde bulunan 11 fabrikadaki ücretlere göre bir düzenleme yapılacağı söylenerek hayata geçirilmek isteniyor. Sanki çok yüksek bir maaş veriliyormuş gibi bir de 11 fabrikayla karşılaştırma yapılıyor. Adamların işleri güçleri, bizlerin aldığı asgari ücretin orasından burasından kesinti yapmak. “Birkaç kuruş fazla verdik, onu nasıl ellerinden alırız”, patronların tek hesapları bu olmuş. İzin kâğıdı yazdırmaya kalkıyorsun, üç kişinin imza atması gerekiyor izin kâğıdına. Üzerinde ne için izin kullanacağını belirtmene rağmen adam tutup tekrar sana ne işin var diye soruyor. Eğer mazeretini beğenmese göndermiyor, gönderse de zaten kaç saat izine çıkıysan bunun iki katını ücretinden kesiyor.
Çay içilen bir alan yok, herkes ayakta çay içiyor. Çalışma bölgesi dışına çıkmak yasak, toplu bir şekilde çay içmek yasak, konuşmak yasak, oturarak çay içmek yasak ve her geçen gün yeni bir yasak uygulamaya karşı karşıyayız. Bunun gibi veya buna bezer birçok uygulama yapılıyor fabrikada. Bu gibi uygulamalara veya yasaklara boyun eğmemeliyiz, örgütlenip karşı koymamız gerek. Mücadele etmeli ve geleceğe daha umutlu bakıp, umutsuzluğa itenlere bir cevap vermemiz şart. Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!