UİD-DER Tuzla temsilciliğinde, işçi arkadaşlarımızla birlikte maden işçilerini anlatan 16 Ton isimli bir belgesel izledik. Belgesel, dünyada ve Türkiye’de geçmişten günümüze kadar maden işçilerinin nasıl sömürüldüklerini, hayatları pahasına nasıl zorla çalıştırıldıklarını anlatıyor. Ayrıca Türkiye’de cumhuriyet öncesinde altı yaşını, sonrasında ise on beş yaşını doldurmuş erkeklerin madenlerde yaşadığı sağlıksız iş koşullarını anlatıyor. Bu koşullarda çalışmamak için kaçmak isteyen işçiler ise zorla çalıştırılmış. Belgeselde dünyanın çeşitli yerlerinde boyun bükmeyip direnen madencilerin grev çadırlarına acımasızca makineli tüfeklerle nasıl ateş açıldığı, patronların grevleri nasıl bir vahşetle kırmak istediği de görülüyor. Türkiye’de de ücretleri az olduğu için meydanlara çıkan madencilere acımasızca ateş açıldığını öfkeyle izledik.
İşçi güvenliği önlemleri alınmadığı için madenlerde meydana gelen kazalarda ve patlamalarda geçmişten günümüze kadar ortalama her yıl 150 işçinin öldüğünü öğrendik. Zaten kazayla ölmeyen işçiler de ilerleyen yaşlarda kömür tozundan veya başka kimyasallardan ciğerlerini kaybederek emekliliğini göremeden hastalanıp hayatlarını kaybediyorlar. Belgeselde anlatıldığı gibi 21. yüzyılda olmamıza rağmen iş kazalarında ve patlamalarda hayatını kaybeden işçilerin canını korumak için ciddi bir önlem almayan patronlar sınıfı, bugün de tersanelerde, inşaatlarda ve birçok sektörde iş kazalarını önlemek için hiçbir önlem almıyorlar.
Belgesel, internet sitesinde Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’nun hedefinin “Türkiye’de kömür üretimini arttırmak, üretimin kalitesini iyileştirmek, üretimin maliyetini düşürmek” olarak açıklandığının ama işçilerin can güvenliği ve sağlığı için bir maddenin olmadığının altını çiziyor. Bu maddelerde diğer sektörlerdeki işçiler gibi maden işçilerine de ne kadar az değer verildiğini açık bir biçimde görebiliriz. Madenlerde, tersanelerde, inşaatlarda, fabrikalarda yani kısacası bütün işkollarında örgütlenip haklarımıza sahip çıkmaktan başka çaremiz yok. Tarih bize gösteriyor ki örgütsüzlük öldürür. Örgütlenelim ki, ekmek parası diyerek köle gibi çalıştığımız işyerleri bizlere mezar olmasın.
KAHROLSUN ÖLDÜREN KAPİTALİZM, YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!