Merhaba işçi ve emekçi kardeşlerim. Egemenler yani patronlar sınıfı, vatan, millet, Sakarya söylemiyle işçilerin bilincini bulandırarak sömürüyü daha katmerli hale getiriyorlar. Egemen sınıf ırkçı, milliyetçi ve şoven dilini sınıf bilinci gelişmemiş yoksul insanlara empoze etmek için bitip tükenmez bir çaba içinde. Bunun için birçok araca sahip. Hem diğer ülkelerde yaşayan hem de kendi ülkemizde yaşayan halklara savaş çığırtkanlığı yapıp, güya demokrasi nutukları atıyor fakat asıl niyetleri pastadan pay kapmak ya da parsayı büyütmektir. Hatta Türkiyeli patronlar emperyalistleşmiş durumdalar. Bu mesele öylesine tuhaf ki, önce biz işçi-emekçilerin taleplerini bastırmak ve kendi kârlarını arttırmak için savaşlar çıkartıyorlar, sonra da pişkin pişkin masa başına geçip hadi barışalım diyorlar. Ama bakıyorsun egemen sınıfın başındakilerden, sermaye sahibi büyük patronlardan savaşlarda ölen hatta burnu kanayan yok. Onlar yine pis oyunlarına devam ediyorlar. Olan yine yokluğa, yoksulluğa, açlığa ve sefalete terk edilmiş işçi ve emekçi kardeşlerimize oluyor.
Biz işçiler olarak kendimize ve sınıf kardeşlerimize bir soralım. Her savaşın sonunda egemenler kendi aralarında barış yapıyorlarsa biz neden bizimle aynı kaderi paylaşan diğer halk kitleleriyle savaşıyoruz? Hatta savaş sonrası milliyetçilik zehrini zihnimizden atamıyoruz. Şunu bilelim ki burjuvazi hiçbir zaman bu dünyaya barış getirmedi ve getirmeyecek de. Ezilen, sömürülen, açlık ve yoksulluğa itilen kitleler bir savaş verecekse, bu savaşı emek, özgürlük, demokrasi ve tüm dünyada barış adına, burjuvaziye karşı vermelidir. Dünyayı ayakta tutan, zenginlikleri üreten biz işçi sınıfıysak elbette yöneten de biz olmalıyız. Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada bilinçli ve örgütlü olmalıyız. Patronlar sınıfı bize masal okumasın. Irkçı, milliyetçi ve dinci söylemlerle bizi artık kandırmaya kalkmasınlar, kanmıyoruz. İşçi sınıfı bu söylemlere karşı bence artık daha dikkatli.
Ben de zamanında bu tür söylemlerin arkasında çok durmuştum. Baktım ki o yanlış fikirlerle özgürlük, emek ve barış adına bir şey değişmiyor, kararımı verdim, UİD-DER çatısı altında bilinçlenip örgütlendim. Şimdi ben de bilinçlendirip örgütlüyorum. Gelin işçi sınıfı olarak, emek verenler olarak, üretenler olarak bilinçlenelim, bilinçlendirelim, örgütlenelim ve örgütleyelim.