
78’liler Girişimi öncülüğünde Taksim’de 4 Nisanda başlayacak dava ile ilgili bir basın açıklaması düzenlendi. Derneğimiz UİD-DER’in de katılımıyla gerçekleştirilen basın açıklamasında darbe suçlularının tümüyle açığa çıkması ve yargılanması için mücadele etmek gerektiği vurgulandı.
Eylemi düzenleyen kurumlar adına, basın açıklamasını Nimet Tanrıkulu gerçekleştirdi. Açıklamada işçi sınıfı örgütlerini dağıtıp parçalayan, nice canları darağaçlarında ve işkencelerde katleden, sakat bırakan faşist diktatörlük döneminin sorumlularının, faşist general Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’dan ibaret olmadığı, dolayısıyla faşizmin tüm cellâtlarından hesap sorulması gerektiği şu sözlerle ifade edildi:
“Evren ve Şahinkaya yetmez! 12 Eylül Başbakanı Bülent Ulusu ve 12 Eylül Hükümeti üyeleri de yargılanmalıdır. 12 Eylül’ün Danışma Meclisi üyeleri de yargılanmalıdır. Sıkıyönetim komutanları da yargılanmalıdır. Sıkıyönetim cezaevi müdürleri, cezaevi istihbarat subayları, cezaevi işkencecileri, işkenceye katılan doktorlar da yargılanmalıdır. İşkenceci emniyet müdürleri, polisler, MİT sorumluları da yargılanmalıdır. ‘Şimdiye kadar işçiler güldü, şimdi gülme sırası bizde’ diyen TİSK Başkanı Halit Narin, darbeye stratejik akıllar veren Vehbi Koç ve TÜSİAD da yargılanmalıdır. 1 Mayıs 1977, Maraş ve Çorum katliamlarında bilinen rolü yanı sıra, Pasifik ötesinden darbeyi yönlendiren, darbeyi ‘kendi çocuklarının yaptığını’ duyunca rahatlayan ABD’nin başını çektiği emperyalist odaklar da yargılanmalıdır!” Tanrıkulu konuşmasında, 4 Nisanda başlayacak olan davanın küçümsenmemesi gerektiğini, gelinen aşamanın önemli olduğunu vurgularken, davanın basit bir iktidar oyununa dönüşmemesi konusunda uyarıda bulundu. Ancak biz yargılarsak darbe suçlularının hak ettiği cezaya kavuşacağını söyleyen Tanrıkulu, herkesin yargı sürecine katılmasının önemine değindi. Eylem boyunca “Gün Gelecek Devran Dönecek, Darbeciler Halka Hesap Verecek”, “Paşa Paşa Yargılanacaklar!” sloganları haykırıldı.12 Eylül faşist darbesinin sorumlularının yargılanması ve işçi sınıfının bu davanın takipçisi olması çok önemlidir. 12 Eylül’le hesaplaşan işçi sınıfı, kapitalizme karşı örgütlü mücadeleyi daha güçlü ve başı dik bir şekilde yürütecektir.