
AKP Hükümeti hedef tahtasına öğrencileri de koymuş durumda. En ufak muhalefete bile tahammülü olmayan iktidar, her yerde muhalif öğrencileri toplatıp cezaevlerine tıkıyor.
Son olarak Abdullah Gül’ün 14 Aralık 2011’de İstanbul Üniversitesi ziyareti sırasında Hukuk Fakültesi ikinci sınıf öğrencisi 19 yaşındaki Yiğit Ergün adlı öğrenci, cebinde üç adet yumurta bulunmasından dolayı polis tarafından gözaltına alındı. Ergün’e, “polise direnip hakaret ettiği” iddiasıyla yumurta başına 44 ay hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Bu ne ilk ne de son olacak. Daha önce de parasız eğitim hakkı için mücadele eden öğrenciler, yıllarca hapis cezası almış, okuldan atılmışlardı. Kayıt parası, sınav parası, harç parası derken işçi çocuklarından kesilen paraların haddi hesabı yok. Asgari ücretle zar zor geçinen işçi aileleri bir de üniversitedeki çocuklarını okutabilmek için ellerinde avuçlarında ne varsa devlete veriyorlar. Birçok öğrenci hem çalışıyor hem de okuyor. Anayasada geçen parasız eğitim hakkı, birçok hak gibi, yalnızca kâğıt üzerinde kalıyor. Haklarını isteyen öğrenciler ise gençliklerinin baharında yıllarca hapis yatıyor.
Egemenler örgütsüzlüğümüzün bedelini bize ağır ödetiyorlar. Üç yumurta için 11 yıl hapis isteyen devlet, bizimle dalga geçiyor. Bu baskıcı koşullar ancak birlikte aşılabilir. Haklarımızı bile kullanamadığımız bu sistemde birleşip örgütlenmek acil bir zorunluluğumuzdur.