
Sermaye sınıfının yeni saldırısı sağlıkta dönüşüm projesi, AKP hükümeti eliyle Ocak 2012’de yürürlüğe girdi. Aslında sağlıkta dönüşüm değil de “sağlıkta paralı dönüşüm” desek adını doğru koymuş olacağız. Çünkü uygulama ile birlikte milyonlarca yoksul emekçiden sigorta primi alınacak. Sağlıkta dönüşüme göre 18 yaşına kadar herkes genel sağlık sigortasından ücretsiz yararlanabilirken, 18 yaşının üzerinde olanların prim ödemesi gerekecek. Hiçbir sosyal güvencesi olmayanlar gelir testine tâbi tutulacak ve böylece ne kadar prim ödeyeceği belirlenecek. Geliri brüt asgari ücretin üçte birinden fazla olan herkes prim ödemek zorunda kalacak.
Milyonlarca insan çalıştığı halde sigorta primi patronlar tarafından ödenmediği için kendi primini kendi cebinden ödemek zorunda kalacak. Genel sağlık sigortası olmayanlar SGK tarafından tespit edilecek, gelir testi yaptırmayanlar 212 TL prim ödeyecekler.
Yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, kısmi süreli ve çağrı üzerine çalışanlar, 30 günün altında prim ödedikleri için sağlık haklarından yararlanamamaktadır. Bu şekilde çalışan işçilere SGK yazı göndermekte ve şöyle demektedir: “4857 sayılı kanun gereğince kısmi süreli/çağrı üzerine veya ev hizmetlerinde 30 günden az çalıştığınız tespit edilmiş olup, genel sağlık sigortanız asgari ücret üzerinden hesaplanan prim üzerinden re’sen başlatılmıştır”.
Böylece bu durumda çalışan yüz binlerce işçi primlerini kendi ceplerinden ödemek zorunda bırakılmaktadır. Oysa hükümet “sosyal devlet”ten bahsedip, herkesi sağlık sigortası kapsamına aldığını, artık sağlık güvencesi olmayan bir kişinin bile kalmadığını söyleyip bununla övünüyor. Ancak uygulamalar patronlar sınıfı ve emrindeki AKP hükümetinin gerçek niyetinin herkesten prim almak olduğunu ortaya koyuyor. Gelir testinde 295 liranın altında geliri olanlar hiçbir prim ödemeden genel sağlık sigortasından yararlanabilecek deniyor. Oysa bu bile bir aldatmacadan ibaret değil mi? Bir işçinin 295 liranın altında bir gelirle hayatını idame ettirmesi mümkün olabilir mi? Yani sağlık hizmetinden yararlanması için emekçilerin 295 liradan daha az bir gelire sahip olduğunu kanıtlaması gerekiyor. Bunun da anlamı prim ödemeden sağlık hakkından yararlanmak mümkün değil. Kısaca hükümetin yürürlüğe soktuğu genel sağlık sigortası biz emekçiler için “genel soygun sigortası” olmaktan öteye gitmemektedir. Şimdi ise sırada kıdem tazminatlarının kaldırılması var. Sermayenin saldırıları devam ediyor. Biz işçiler örgütlenmedikçe de devam edecek. Onurlu bir yaşam için ve haklarımız için örgütlenelim ve mücadelemizi yükseltelim.