
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, geçtiğimiz günlerde, sendikaların işkolu istatistikleri dolayısıyla baraj sorununa takılarak aslında fiilen etkisiz olacaklarını söyleyerek bir yandan sendikaları tehdit etmiş, öte yandan patronları rahatlatmaya çalışmıştı. Bu tehdit karşısında DİSK, 31 Ocak Salı günü Bakanlık önünde bir basın açıklaması yaptı ve tepkisini dile getirdi. “Sendikal Haklarımız Engellenemez” pankartının açıldığı açıklama sırasında, çoğunluğunu Genel-İş sendikasına bağlı Çankaya ve Yenimahalle Belediyesi işçilerinin oluşturduğu yaklaşık 1000 kişilik kitle, “Grev Yasaklarına Hayır”, “Örgütlenme Barajına Hayır”, “Yetki Uyuşmazlıklarında Referandum”, “Noter Şartına Hayır” dövizlerini taşıdı ve sık sık “DİSK’in İşçisi Demokrasi Bekçisi”, “Yaşasın Sendikal Mücadelemiz”, “İnadına Sendika İnadına DİSK”, “Bedel Öderiz, Ödetiriz” sloganlarını haykırdı.
Basın açıklamasına CHP milletvekilleri Süleyman Çelebi ve Musa Çam, KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpek, Sosyal-İş ve Birleşik Metal-İş üyesi işçiler ve Bolu Düzce’de halen direnişe devam eden Birleşik Metal-İş üyesi Mas-Daf işçileri de katılarak destek verdi. Saat 12.00’da Milli Kütüphane önünde toplanmaya başlayan kitle, Bakanlık önüne kadar sloganlar eşliğinde yürüdü. Saat 13.00’da da Bakanlık önünde DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün DİSK adına basın açıklamasını okudu. Yapılan açıklamada Görgün, sendikalı işçilerin uzun süredir büyük bir tehdit altında olduğunu söyledi ve ekledi:
“Son zamanlarda Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının yaptığı açıklamalar bu tehdidin hangi boyutlara geldiğini gözler önüne sermektedir. 3 yıldır açıklanmayan işkolu istatistikleri açıklanırsa yalnızca 12 sendika toplu iş sözleşmesi için yetki alır denilmektedir. Yapılan her açıklamada üzerine basa basa DİSK’in hiçbir sendikasının barajı aşamayacağı söylenmektedir. Sanki bundan diğer konfederasyonlar etkilenmeyecekmiş, yalnızca DİSK etkilenecekmiş gibi bir hava yaratılmaktadır. DİSK adeta açık bir hedef olarak gösterilmektedir. Toplumu özellikle toplu sözleşme hakkından yararlanan işçileri korkutmak amacıyla, panik yaratmaya dönük bir dezenformasyon kampanyası yürütülmektedir.”Görgün, DİSK’in Bakanlığın taslak olarak beklettiği yasaya muhalif olan tek sendika olduğu için bu saldırılara maruz kaldığını söyledi. Ayrıca Bakanlar Kurulu’nda bekletilen taslağın üyelik ve istifada noter şartı dışında olumlu bir değişiklik taşımadığını dile getirdi ve bu şekliyle işçi-emekçileri aslında ölümü gösterip sıtmaya razı ettiklerini belirtti. Bu tehdidin diğer bir ayağının da kıdem tazminatı gaspı olduğunu dile getiren Görgün, DİSK’in bu tehditlere mücadeleyle yanıt vereceğini söyledi. İstatistiklerin açıklanması içinse, “hodri meydan, buyurun açıklayın istatistiklerinizi. Türkiye için sendikal hak ve özgürlüklerin alt sınırı bellidir, anayasanın 90. maddesi ile bu sınır ILO sözleşmeleridir” dedi. Basın açıklamasının sonunda ise DİSK’in işçi sınıfını ucuz emek gücüne dönüştürerek köleleştirme girişimlerine karşı direneceği belirtildi. Basın açıklaması atılan sloganlarla sona erdi.