
Adana’da kıdem tazminatı saldırılarına karşı işçileri aydınlatmaya ve onları mücadeleye çağırmaya devam ediyoruz. Üçüncü kez standımızı Adana’nın en işlek caddelerinden birine açtık. Bir arkadaşımız biraz daha yüksekçe bir yere çıkarak patronlar sınıfının işçi sınıfına yeni saldırı paketi olan Ulusal İstihdam Stratejisi’ni kısa cümlelerle anlattı. Adanalı işçiler kendi sorunlarına karşı içtenlikle mücadele çağrısı yapan biz UİD-DER’li işçilerin söylediklerine ilgi göstererek imza metnimizi imzaladılar.
adana_kidem.jpg [1]

Adana’nın yoksul mahallelerinden biri olan Şakirpaşa’da da kapalı pazarda standımızı açıp alışverişe gelenleri imza atmaya çağırdık. “Kıdem tazminatı nedir biliyor musunuz” dediğimizde çoğunluğun bilmediğini gördük. İmza atanlara kıdem tazminatı broşürlerinden vererek UİD-DER’i tanıttık.
Ayrıca ev-ev gezip imza toplayarak işçileri Ulusal İstihdam Stratejisi’ne karşı mücadele etmeye çağırıyoruz. Kapısını çaldığımız kimi insanlar bizi çay içmeye davet ediyor, kimileri kolay gelsin diyerek moral destek sunuyor. Kimileri de kimi sahtekârlık olaylarından dolayı imza atmaktan çekiniyor. Ama asıl ilgimizi çeken şey kıdem tazminatının fona devredilmesini savunanın çıkmaması.
Ev gezmeleri sırasında Özbucak fabrikasında 17 yıl çalışmış, ancak fabrikanın kapatılması sonucu kıdem tazminatlarını alamamış yüzlerce işçiden biri olan bir kadın işçiyle tanıştık. Bizi coşkuyla karşıladı. Tekrar kendisini ziyaret edeceğimizi söyleyip diğer daireye geçtik.
Çalışmalarını İstanbul’un, Ankara’nın karına soğuğuna aldırmadan yürüten diğer UİD-DER’li sınıf kardeşlerimizin haberlerini görüp okudukça daha bir coşkulanıyor, gururlanıyor ve güçleniyoruz. Hepinize, hepimize kolay gelsin.