
İşçiler sık sık “Belde İşçisi Kazanacak”, “Baskılar Bizi Yıldıramaz” sloganlarını attılar. Daha sonra “Hak Gasplarına Karşı Başkaldırıyoruz”, “Ötekileştirmeye Karşı Biz de Varız”, “Toplumcu Belediye Nerede” dövizleriyle yürüyüşe geçen işçiler, alkış ve ıslıklarıyla, sloganlarıyla oldukça coşkulu bir şekilde Sakarya Caddesi’nde bulunan Çankaya Belediyesi Emek Hizmet Binası önüne gelerek burada bir kez daha halaylar çektiler. Toplumcu bir belediye olmakla övünen Çankaya Belediyesi’ne ve belediye başkanı Bülent Tanık’a yönelik “Emekçiler Burada Tanık Nerede” sloganını haykırdılar. Yürüyüşe tekrar başlayan işçiler bu sefer de Çankaya Belediyesi’nin Maltepe
Kampüsüne doğru harekete geçti. Saat 10’da kampüse ulaşan işçiler saat 12’ye kadar halaylar çekip sloganlar attı.Özellikle belediyeye bağlı kreşlerde çalışan işçilerin yoğun katılımının sağlandığı eylemde ayrıca dayanışma birimleri, temizlik işleri ve sığınma evleri gibi diğer hizmet birimlerinde çalışan işçilerden oluşan yaklaşık 300 kişilik kitle coşkuyla taleplerini bir kez daha haykırdı. Basın açıklaması öncesi söz alan Belde A.Ş işçisi ve işyeri temsilcisi olan Hakan Yılmaz, eylem öncesi müdürlerin tek tek işçileri arayarak, mesaj atarak eyleme katılmamaları için tehdit ettiğini, ancak kendilerinin haklarını almaya kararlı olduklarını söyledi.
Daha sonra kreşlerde bakım gören bir öğrencinin velisi söz aldı ve hakları gasp edildiği için mücadele eden Belde A.Ş. işçilerinin yanında olduğunu dile getirdi. Velilerin çoğunluğunun da böyle düşündüğünü, ancak iş koşulları gereğince çoğunun bugün desteğe gelemediğini belirtti. Gerekirse çocuklarıyla birlikte de destek verebileceklerini söyleyen öğrenci velisi, yapılan hak gaspları ne kadar yasadışıysa, verilen mücadelenin de o kadar yasal olduğunu söyledi.
Ardından ise Sosyal-İş Ankara Şube Başkanı Murat Bozbeyoğlu basın açıklamasını okudu. Açıklamada öncelikle yaşadıkları sıkıntıları dile getiren Bozbeyoğlu, son toplu iş sözleşmelerini 2010 ve 2011 yılı içerisinde gerçekleştirdikleri eylemler ve mücadeleler sonucunda yaptıklarını, belediye başkanı Bülent Tanık’ın bizzat söz verdiğini ancak verilen sözlerin tutulmadığını söyledi. Hiçbir şeyin değişmediğini ve bu yüzden Belde A.Ş. işçilerinin artık uyarmadığını, başkaldırdığını dile getirdi. Şimdiye kadar yapılan sayısız görüşmenin olumlu bir sonuca varmadığını ve defalarca uyarı eylemleri yaptıklarını söyleyen Bozbeyoğlu, Belde A.Ş işçilerinin artık üretimden gelen gücünü kullandığını belirtti.Bozbeyoğlu, Belde A.Ş. işçisinin bu sorunu masada ya da sokakta mutlaka çözeceğini dile getirerek şunları söyledi: “Taleplerimiz açık ve net; maaşlarımız tam ve zamanında yatırılsın, geriye dönük alacaklarımız ödensin, toplu iş sözleşmesi yükümlülüklerine uyulsun. Taleplerimiz karşılanmadığı sürece Belde A.Ş. işçileri her türlü eylem ve etkinlikle haklarını alana kadar mücadeleye devam edecektir. Buradan bir kez daha sesleniyoruz. İş bırakma eylemimiz haklı ve meşru bir eylemdir. Eğer illa yasal dayanak arıyorsanız, yasal dayanağımız da mevcuttur. İş Yasası’nın 34. maddesi uyarınca ücretleri ve hakları 20 gün içinde ödenmeyen işçiler, iş görmekten kaçınma hakkına sahiptir. Şunu da bilin ki Belde A.Ş işçilerinin meşru ve yasal eylemlerini engellemek için kullandığınız işten atma, ihaleye girmeme gibi çirkin tehditlerin hiçbir etkisi olmayacaktır. Belde A.Ş. işçisi işine, ekmeğine, haklarına, sendikasına sahip çıkmaya devam edecektir.”
Belde A.Ş işçilerinin iş bırakma eylemine destek verenler arasında Türk Patent Enstitüsü Sosyal-İş üyesi işçiler ve emekten yana siyasi gruplar da vardı. Bu arada Çanakkale Üniversitesi’nde taşeron olarak çalışan Sosyal-İş üyesi işçilerin işten atıldıkları ve direnişe başladıkları da ayrıca belirtildi ve Çanakkale’deki işçilere destek olmak için “Çanakkale İşçisi Yalnız Değildir” sloganı atıldı.
Basın açıklamasından sonra Sosyal-İş Sendikası Genel Başkanı Metin Ebetürk de söz aldı ve hem yaşanan süreci anlattı hem de Türkiye’nin bugün karanlık bir tünelde olduğunu, gerek toplumsal baskılar gerekse de sendikal yasaklarla iktidarın sermaye için adeta dikensiz bir gül bahçesi yaratmak istediğini söyledi. Ebetürk ayrıca kendisinin de 1991-1997 yılları arasında Belde A.Ş’ye bağlı çalışan bir işçi olduğunu dile getirdi. “Biz emeğin onuru için kol kola, omuz omuza mücadele edeceğiz. Örgütlülüğümüzü işkolu tespiti yoluyla bozmak isteyen her kim olursa olsun buna izin vermeyeceğiz” diyen Ebetürk’ün konuşmasının ardından basın açıklaması sona erdi. Açıklama sonrasında işçiler hep birlikte sloganlar atarak sendika genel merkezine yürüdü.