
5 Şubat Pazar günü Gebzeli işçilerle birlikte Zonguldaklı maden işçilerinin grevini ve 100 bin kişilik Ankara yürüyüşünü anlatan “100 Bin Kişiydiler” adlı belgeseli izledik. Düşük ücretlere, özelleştirmelere, kötü çalışma koşullarına karşı greve çıkan işçilerin Zonguldak’tan Ankara’ya başlattıkları yürüyüş, diğer bölgelerden gelen işçilerin ve Zonguldak halkının desteği ile 100 bin kişilik dev bir korteje dönüşmüştü.
İşçi eşleri, sırtlarında küçük çocukları ile en önde yer alarak, eşlerinin ve diğer işçilerin bu haklı mücadelesinde onlara destek olmuşlardı. Zonguldak halkı da grevci işçileri evlerinde misafir etmiş, yiyeceğini onlarla paylaşmıştı. Esnafı, köylüsü, işçisi ile bölge halkı grevci işçilerin yanında yer aldı. Türkiye işçi sınıfı tarihinde çok anlamlı bir yeri olan bu dev yürüyüş, işte bu nedenle “bir kentin grevi” olarak anılır. Gündeme bomba gibi oturan maden işçilerinin grevi, patronların ve hükümetin yüreğine korku salmıştı. Patronlar ve hükümet, tez elden bu grevi bitirmek için hamlelere başlamışlardı. Ancak “gemileri yaktık, geri dönüş yok” sloganını dillerinden düşürmeyen işçilerin kararlılığı karşısında, isteklerinin öyle kolay olamayacağını anlamışlardı. Köşeye sıkışan hükümetin imdadına sendikal bürokrasi yetişti.
Belgeseli çeşitli sektörlerden işçilerle kimi zaman gözyaşları, kimi zaman kahkaha, kimi zaman da öfke ile izledik. Bir kez daha görmüş olduk ki işçi sınıfı bir araya geldiğinde yolunda duran her şeyi önüne katıp süpürecek güçtedir. Yeter ki birlik olup, gücünün farkına varsın.