KCK operasyonu adı altında yürütülen baskı ve tutuklamalar artarak devam ediyor. 13 Şubatta, sabah erken saatlerde 16 ilde yapılan baskınlarla 137 kişi gözaltına alındı. Ankara, Adana, Antep, Batman, Diyarbakır, Erzurum, Hakkâri, Hatay, İstanbul, İzmir, Mardin, Mersin, Muş, Şırnak, Urfa ve Van’da gerçekleşen baskınlarda gözaltına alınanlar arasında, sendika yöneticileri, çok sayıda BDP’li, bir belediye başkan yardımcısı ve bir DİHA muhabiri var.  Ankara’da KESK, SES ve Tüm Bel-Sen genel merkezlerine yapılan baskınlarda, aralarında KESK MYK üyesi Canan Çalağan’ın da bulunduğu en az 6 kişinin, ev baskınlarındaysa ilk bilgilere göre İzmir’de en az 10, Van’da 5,  Hakkâri’de 6, İstanbul’da 10 ve Batman’da 24 kişinin gözaltına alındığı bildiriliyor.

Kürt halkına, sosyalistlere ve işçilere dönük baskılar ve sindirme operasyonu tam gaz devam ediyor. KCK operasyonları kapsamında daha önce de BDP’li belediye başkanları ve yöneticileri, muhalif öğrenciler, avukatlar, gazeteciler gözaltına alınmışlardı. Devlet, bu yeni saldırı dalgasının hedefine mücadeleci sendikaları, işçi örgütlerini ve sosyalistleri koymuş durumda. Kürt halkıyla dayanışma içinde olan kesimler susturulmak isteniyor.

Dünyanın pek çok ülkesinde, siyasi ve ekonomik çalkantılar ve isyanlar yaşanıyor. Türkiyeli egemenler bu isyanların bu topraklarda da bir yangına dönüşebileceğini biliyorlar. Bu nedenle Kürt halkını ve işçi sınıfını zapturapt altında tutmak için bütün baskı araçlarını devreye sokuyorlar. En ufak bir hak arama mücadelesini bile şiddetle bastırıyorlar. En ufak bir demokratik talebi dile getirenleri teröristlikle suçluyorlar. Operasyonlar gün geçtikçe yaygınlaştırılıyor.

AKP hükümeti Kürt halkını, işçileri, sendikacıları, aydınları, sosyalistleri baskı altına alarak aslında topluma gözdağı veriyor. Ama baskı ve zulümle yol alacaklarını zanneden egemenler yanılıyorlar. Bunu görmek istiyorlarsa Ortadoğu’ya ve dünyanın diğer yerlerinde yükselen mücadelelere bakmaları yeterlidir.