
İstanbul Halkalı’da bulunan Hey Tekstil patronu kriz gerekçesiyle 420 işçiyi, tazminatlarını ve içeride kalan üç aylık maaşlarını ödemeden işten çıkardı. İşten çıkarılan işçiler o günden bu yana direnişteler. İşçiler direnişlerinin dokuzuncu gününde İstanbul Valiliği’ne yürüdüler ve basın açıklaması yaptılar.
Üç aydır çok zor durumda olduklarını, borçlandıklarını söyleyen işçiler, Valilik önünde hükümeti ve fabrikanın patronu olan Aynur Bektaş’ı protesto ederek haklarının derhal ödenmesini talep ettiler. İşçiler adına basın açıklamasını okuyan Melek Sönmez şunları dile getirdi: “Bizler emeğiyle ayakta durmaya çalışan, yıllardır çalıştığımız fabrikada zorunlu mesailere, zor çalışma koşullarına, aşağılamalara, hakaretlere, çocuklarımıza ve ailemize hasret kalmaya rağmen ‘ekmeğimizdir’ diyerek işine dört elle sarılan işçileriz. Aylardır kiralarımızı, faturalarımızı ödeyemiyoruz. Ekonomik sıkıntılarla birlikte iş huzurumuz da kalmadı. Sesimizi duyurmak, hakkımız olanı almak, hiçbir gerekçe sunulmadan kapı önüne konmanın hesabını sormak için buradayız.”
İşçiler, “İşten Atmalar Yasaklansın!”, “Sadaka Değil Hakkımızı İstiyoruz!”, “Gece Gündüz Çalıştık Sokaklara Atıldık!”, “Medya Medya Duy Sesimizi!” sloganlarını öfkeyle haykırdılar.
Aynı zamanda Kadın Girişimciler Derneği yöneticisi olan Hey Tekstil patronu Aynur Bektaş’ın, TBMM Üstün Hizmet ve Yılın Girişimcisi ödüllü olması işçilerin tepkilerine yol açtı. Özellikle kadın işçilerin yoğunlukta ve en önde olduğu eylemde, Bektaş’a tepkiler sloganlarla ifade edildi: “Haklarımız Verilsin, Hizmet Ödülü Geri Alınsın!”, “Kadınlar Burada, Aynur Bektaş Nerede!”
Melek Sönmez konuşmasına şöyle devam etti: “Aynur Bektaş, yalnızca İstanbul’da değil, Batman’da, Çankırı’da Nevşehir’de hükümetten teşvikler alırken, fabrikalarını bizim emeğimizle büyütürken, televizyonlarda ne kadar başarılı olduğunu anlatırken, biz işçileri şimdi ekmeksiz ve geleceksiz bırakırken, bizi kapı önüne koyarken hiç utanmıyor mu? Biliyoruz ki bizim yaşadıklarımızı binlerce işçi yaşıyor. Bu ülkeyi yönetenler bir yandan işçi ve emekçilere vaatlerde bulunuyor, emekçilerin yanında olduğunu söylüyor, diğer yandan güvencesiz çalışmayı, taşeronlaştırmayı yaygınlaştırmak, kıdem tazminatlarını, kazanılmış hakları ortadan kaldırmak için yeni kanunlar çıkarıyor. Biz işçiler de bir aradayız artık! İstanbul’da Çankırı’da, Kastamonu’da, Nevşehir’de Batman’da Hey Tekstil’in mağduru işçiler, haklarımızı alana kadar birlikte mücadele edeceğiz.”
Sönmezin açıklamasının ardından KESK’e bağlı Tüm-Bel-Sen Şube Başkanı Kadri Kılıcı söz alarak işçilerin uğradığı mağduriyete değindi ve AKP’nin saldırgan tutumunu eleştirdi. Ayrıca işçilerin avukatı Özcan Karakoç da bir konuşma yaparak “İşçiler dava açmak için devlete 500 lira ödemek zorunda bırakılıyor. Zaten işçiler doğru dürüst paralarını alamıyor. Hak hukuk hep zenginlerden yana mı olacak?” dedi. Basın açıklamasının ardından işçilerin avukatının da aralarında olduğu beş kişilik bir temsilci grubu taleplerini dile getirmek için Vali Yardımcısı ile görüştü. Bir sonuç çıkmayan görüşmeden sonra işçiler direniş yerlerine döndüler. İşçilerin mücadelesi sürüyor.