Fabrikada Cumartesi günleri de dahil 12 saat çalışıyoruz. Cumartesi tam gün ve hafta içi her gün bir buçuk saatimiz fazla mesai olarak ücretlendiriliyor. Çoğunlukla Pazar günleri de mesai oluyor. Pazar günleri yüzde yüz mesai ücreti alıyoruz. Ancak ücretlerimiz çok düşük olduğu için fazla mesailerin hepsine gelsek de, ay sonu elimize yine az bir para geçiyor. Aldığımız ücretlerle geçinebilmek o kadar zor ki! Öte yandan hayatın her geçen gün daha da pahalılaşması ücretlerimizi sürekli eritiyor. Bu uzun çalışma saatleri sebebiyle yaşadığımız dünyaya da yabancılaşıyoruz. Çalıştığım fabrikada 16 yıldır çalışan eski bir işçinin geçen gün bana söyledikleri hakikaten ağlanacak halimize gülmemize neden olacak cinstendi. Sanırım kandil gecesinin sabahıydı. İşbaşı yaptığımız saatlerde sohbet ederken bana dün gece dua edip etmediğimi sordu. Ben de bana sorduğu soruya aynı soruyla cevap verdim. Kandil gecesi edilen duaların kabul edilme ihtimalinin çok yüksek olduğunu söyledi. Ben de hangi duaları ettiğini sordum kendisine. Abinin diledikleri aşağı yukarı bizim gibi yoksul olan bütün işçilerin dileyebileceği tüm hayalleri içeriyordu. Fakat duanın sonları çok ilginçti; “…bu nedenle Allahım, patronun işleri biraz daha artsın ve bizler de bol bol mesai yapalım.” İşte fazla mesailer bizi bu hale getiriyor arkadaşlar! Evet, bazen haklı olarak ay sonu biraz daha fazla ücret alabilmek adına kalıyoruz fazla mesailere. Ama bunu örgütlü olmadığımız için yapıyoruz. Fazla mesai yapmak biz işçiler için asla bir çözüm olamaz. Bizler ne kadar çok fazla mesai yaparsak o kadar çok yoksullaşıyoruz farkında olmadan. Eğer bizler fabrikalarda örgütlenip sendikalaşamazsak ücretlerimize zam istemek yerine, fazla mesailere gelmeyi tercih ederiz. Fakat örgütsüzlüğümüzden kaynaklı olan bu tercihler, biz işçilerin yaşamını her geçen gün biraz daha içinden çıkılmaz hale getiriyor. Ücretlerimiz her geçen gün biraz daha erirken, bizler fazla mesailerin tamamına gelsek ne değişir? Eğer örgütsüz olursak dualarımızda zam isteme acizliğine düşeriz. Ancak örgütlü olursak, sendikalaşırsak, işte o zaman patronlardan söke söke alırız istediğimiz ücretleri. İşte o zaman fazla mesailerle bizleri köleleştiren patronların daha çok zenginleşmesini değil, bizlerin insanca yaşayabilmesini sağlarız.