Sendikalar uluslararası düzeyde, yeni kemer sıkma programlarının tartışılacağı Avrupa Birliği Temsilciler Toplantısıyla aynı gün, Avrupa çapında protestolar düzenlediler. İspanya’da, Yunanistan’da, Belçika’da ve Portekiz’de işçiler sokaklara çıktılar. Ücret kesintilerine ve sosyal hakların gaspına karşılık, iş ve yaşam koşullarının düzeltilmesini, ücretlerin ve sosyal hakların yükseltilmesini talep ettiler.

İspanya’da binlerce öğrenci, hükümetin yeni kemer sıkma politikalarına karşı Valensiya’da, Barselona’da ve Madrid’de yürüyüş yaptı. İşsizlik oranının 16-24 yaş arası gençlerde %50’nin üstüne çıktığı İspanya’da, gençler kötü çalışma koşullarına isyan ediyorlar. Yürüyüşe katılan bir öğrenci “eğitim en temel haktır, bütçede öncelikli sırada yer alması gerekir. Ama onlar ilk başta eğitimden kesinti yapıyorlar. Devletin üstlenmesi gereken birçok masrafı biz kendi cebimizden karşılıyoruz” diyor. 

Yunanistan’da “artık yeter” diyen kitleler hükümetin zalim kesinti planlarına duydukları öfkeyi, üç saat iş durdurarak ortaya koydular. Yeni plan, asgari ücretten %22 oranında kesinti yapılmasını, sosyal hakların ve emeklilik ücretlerinin kesintilerle yeniden düzenlenmesini öngörüyor.

Belçika’da Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu ETUC’un temsilcileri, Avrupa Birliği merkez binası ve Ulusal Banka önünde toplandılar ve Avrupa Birliği başkanıyla görüştüler. ETUC temsilcileri: “Yeter artık. Tasarruf önlemleri krizi engellemek için işe yaramıyor. Alternatifimiz var. Avrupa, işsizliğe karşı sosyal adalet için çalışmalıdır” dediler. 

Avrupa Eylem Günü kapsamında Türkiye’de de sendikaların katılımıyla bir yürüyüş gerçekleştirilmiş,  iş ve sosyal adalet talebi yükseltilmişti. 

Kamboçya’da Kanlı Gün

Dört ayrı tekstil fabrikasında çalışan 6 bin işçi yol ve yemek parası talebiyle greve çıktı. Dünya devi Puma’nın da aralarında bulunduğu tekstil patronları, işçilerin haklı taleplerine, kurşunlarla yanıt verdi. Grevci işçilerin üzerine silahlı itlerini salan patronlar sınıfı, 3 kadın işçiyi grev meydanında kurşunladı. 20 Şubatta fabrikaların bulunduğu sanayi merkezine yürüyen grevci işçilere, “kimliği belirsiz” bir kişi saldırdı. Yaralanan kadınlardan biri yoğun bakımda ölüm-kalım mücadelesi veriyor.

Sanayi bölgesinde bulunan “toplum” polisi, saldırganı yakalamak bir yana, grevci işçiler tarafından yakalanmasını da engelledi.  İşçiler, saldırganın zaten polis olduğunu, devletin ve patronların bilgisi dâhilinde böyle bir saldırının gerçekleştiğini söylüyorlar. 

Kamboçya’da asgari ücret 61 dolar. Tekstil işçilerinin büyük çoğunluğu asgari ücrete çalışıyor. İşçilerin bir ayda kazandığı 61 dolara Puma marka bir eşofman bile alınamıyor. İşçilerin kanı ve canı üzerinden büyüyen patronlar, onların yol ve yemek taleplerine kulak tıkayıp, silahlı saldırılar tezgâhlayabiliyorlar. Ancak tüm bu saldırılara işçiler örgütlü mücadeleyle karşılık veriyorlar, vermeye de devam edecekler.  

Fransa’da Çelik Fabrikası İşgal Edildi

Fransa’da ArcelorMittal çelik fabrikasının kapatılmasına ve işçilerinin işten atılmasına karşı tepkiler büyüyor. İşçiler, geçen yıl ortasında fabrikada meydana gelen patlamanın bahane edilmesine ve fabrikanın kapanmasına karşı çıkıyorlar. Patlamanın ardından geçici bir süre için kapatıldığı açıklanan fabrika, süre bitiminde açılmadı, bir müddet daha kapalı olacağı açıklandı. Bunun üzerine 200 işçi, işten atılmalarını protesto etmek ve işlerine geri dönmek için 20 Şubat Pazartesi günü bir araya geldi. İşçiler fabrikayı işgal ettiler.

İşçiler bu uzatmanın fabrikanın kapatılmasına doğru giden bir adım olduğunu ve fabrikanın daha ucuz iş gücü olan ülkelere taşınacağını düşünüyorlar. İşçi temsilcileri yaptıkları açıklamada tüm işçiler vardiyalarına dönünceye kadar eylemlerini sürdüreceklerini açıkladılar.