Dünya Emekçi Kadınlar Günü bütün dünyada ve Türkiye’de mitinglerle ve çeşitli etkinliklerle kutlandı. İstanbul Kadıköy’de gerçekleştirilen kutlamalar, bu yıl da iki ayrı mitingle gerçekleşti. İlk miting, Devrimci 8 Mart Platformu tarafından 10 Martta, ikincisi 8 Mart Kadın Platformu tarafından 11 Martta gerçekleştirildi.
10 Marttaki mitinge katılan gruplar, Tepe Nautilus önünde kortejler oluşturarak İskele Meydanı’na kadar yürüdüler. En önde “Eşit ve Sömürüsüz Bir Dünya İçin Örgütlenelim
ve Mücadele Edelim!” pankartının taşındığı mitinge, katılım düşüktü. Miting boyunca kadın ve erkeğin birlikte mücadelesini vurgulayan sloganlar öne çıktı. TAYAD’lı aileler, mücadelede şehit düşenlerin fotoğraflarını taşıdılar. Sloganlarında ise hasta tutsakların serbest bırakılmasını ve devrimci tutsaklar üzerindeki tecridin son bulmasını talep ettiler.Dövizlerde, cinsel, sınıfsal ve ulusal baskı ve sömürüye son verilmesi, kreş hakkı, eşit işe eşit ücret, eğitimde eşitlik, tutuklu sendikacıların serbest bırakılması talepleri dile getirildi. “8 Mart Devrimcidir, Devrimci Kalacak”, “Kadın Olmadan Devrim Olmaz, Devrim Olmadan Kadın Kurtulmaz” eylem boyunca atılan sloganlardı. Direnişteki Maltepe Belediyesi taşeron işçileri, Penta ve MEPA işçileri de bu mitinge katıldılar.
Kitlenin alanda toplanmasının ardından program saygı duruşuyla başladı. Ardından 8 Mart’ın tarihçesini özetleyen bir açılış konuşması yapıldı. Bu konuşmada işyerlerinde yaşanan baskılardan, kadına yönelik yaygınlaşan şiddet ve tecavüzden söz edildi. Hey Tekstil, Kampana ve Maltepe’de devam eden direnişler selamlandı. Kürt halkına ve KESK’e yönelik baskılar ve tutuklamalar protesto edildi.
KESK’li Kadınlar adına konuşma yapan Nursel Tanrıverdi, tutuklanan KESK’lilerin sayısının 40’a ulaştığına işaret etti ve “mücadeleyi sınırlayan anlayışa karşı mücadele ediyoruz” dedi. Tanriverdi’nin konuşmasından sonra tutsakların hapishanelerden gönderdiği mesajlar okundu. MEPA ve Maltepe taşeron işçileri adına da birer konuşma yapıldı. Sivas Katliamı’nda katledilen Nesimi Çimen’in eşi yaptığı konuşmada Sivas davasının zaman aşımına uğratılmak istenmesine karşı tepkisini dile getirdi ve bu konuyla ilgili olarak yapılacak mitinge herkesi davet etti. Miting, müzik gruplarının söylediği şarkılar ve halayların ardından sona erdi.11 Mart mitingi
Pazar günü yapılan mitinge katılımın esas gövdesini BDP’li kadınlar oluşturdu. Haydarpaşa Numune Hastanesi önünde kortejler oluşturularak Kadıköy Meydanı’na kadar yürüyüş yapıldı. Bu mitinge feminist kadın örgütleri, çeşitli siyasi grup ve partilerin kadın kolları ile Hey Tekstil işçisi direnişçi kadınlar katıldı.
Kürt kadınlarının geleneksel kıyafetleri ve zılgıtlarıyla renklendirdiği kortejlerden, Kürt halkına yönelik baskılara son verilmesini talep eden sloganların yanı sıra; “Jin Jiyan Azadî”, “Yaşasın Kadın Dayanışması”, “Görünmeyen Emek Sesini Yükselt”, “Erkek Vuruyor, Devlet Koruyor”, “Anayız Barıştan Yanayız” sloganları dillendirildi.Kitlenin alana girmesi, katılımın yoğunluğu nedeniyle uzun sürdü. Erkeklerin alınmadığı alana, burjuva medyada çalışan ve sarı basın kartı olan erkek muhabirler alınırken, devrimci basın muhabirlerinin alınmaması dikkat çekti.
Saygı duruşuyla başlayan programda ilk konuşmayı transseksüel Eylem Çağdaş yaptı. Çağdaş, konuşmasında kadın emeğinin güvencesiz olduğunu, kadın cinayetlerinin politik olduğunu vurguladı ve kadına yönelik erkek ve devlet şiddetine son verilmesini talep etti.
Daha sonra söz alan BDP Milletvekili Sebahat Tuncel, 8 Mart’ı yaratan kadınlara ve tutuklu kadınlara selam göndererek başladığı konuşmasında, “Eşitlik, özgürlük, demokrasi istiyoruz. Biz Türkiyeli kadınlar, Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Ermeni kadınlar, en çok savaş politikalarından etkileniyoruz. Türkiyeli kadınlar bu alanda Kürt kadınlarıyla birlikte barışın sesini yükseltiyor. Diyoruz ki, Sayın Başbakan, savaş politikalarından vazgeçin. Savaşın yükünü bir kez daha Kürt annelerinin omzuna yıkmanıza hayır diyoruz. Türk ve Kürt annelerinin ağlamasını istemiyorsanız barış politikaları geliştirin. Barış için müzakerelerin başlaması gerekiyor” dedi. Kadına yönelik şiddet yasasının Meclis’te görüşüldüğünü hatırlatan Tuncel, AKP’nin genel kurulda toplumsal cinsiyet ifadesini yasadan çıkardığını ifade etti.
Miting, Feminist Kadın Grubu, Rojda ve Vanlı kadın dengbejlerin sahne almasının ardından sona erdi.