18 Marttaki Newroz kutlamaları için resmi bildirimler yapılmış, onay alınmış, Newroz hazırlıkları tamamlanmıştı. Fakat kutlamalara birkaç gün kala AKP ve devlet, kutlamaların yasaklandığını açıkladı. “21 Marttan önce kutlama yapılmayacak” keyfi tutumuna karşı çıkan Kürt halkı, İstanbul ve Diyarbakır’da kutlama alanlarına ulaşmak istedi. Diyarbakır’da ve İstanbul’da polis kitleye saldırdı. Diyarbakır’da barikatlar aşılırken, İstanbul’da yoğun bir saldırı söz konusuydu. Bu saldırı sırasında gaz bombası isabet eden BDP ilçe yöneticisi hayatını kaybetti. Ayrıca yüzlerce kişi gözaltına alındı.
KESK İstanbul Şubeler Platformu’nun çağrısıyla demokratik kitle örgütleri AKP’nin ve devletin Newroz yasağını ve polis terörünü protesto etti. Taksim Meydanı’nda toplanan binlerce kişi, buradan Galatasaray Meydanı’na kadar yürüdü ve Newroz ateşi yaktı.
Eylemde “Her Yer Newroz Her Yer Direniş”, “Örgütlü Bir Halkı Hiçbir Kuvvet Yenemez”, “Bijî Bıratiya Gelan”, “Roboski’den Newroz’a Katil Devlet Hesap Verecek!” sloganları ile saldırılar ve Hacı Zengin’in öldürülmesi protesto edildi.
Galatasaray Meydanı’nda, basın açıklamasını KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Arzu Erdoğan yaptı. Erdoğan, yaptığı açıklamada, Çapa Tıp Fakültesi bahçesine atılan gaz bombasının fişeğini basına gösterdi. Erdoğan, devletin ve AKP’nin Newroz’u ayrımcılık ve halkları birbirine karşı kışkırtmak amacıyla kullandığına dikkat çekerek, “Kürt sorunu, halen siyasi iktidar tarafından her fırsatta istismar edilmekte, ısrarla sürdürülen çözümsüzlük politikaları üzerinden siyasi rant sağlanmaya çalışılmaktadır” dedi.
Kürt halkının özgür bir şekilde ve barış içinde kutlamak istediği Newroz’u, AKP hükümetinin keyfi bir şekilde yasakladığını ifade eden Erdoğan, “Bizler emek ve demokrasi güçleri olarak, Kürt sorununda devam eden inkâr ve imha zihniyetini, baskıcı politikaları, 2012 Newroz bayramını halklara zehir etmeye çalışan AKP hükümetinin faşizan uygulamalarını bir kez daha kınıyor, protesto ediyoruz” şeklinde konuştu. Yapılan açıklamanın ardından, Galatasaray Meydanı’nda ayrı ayrı noktalarda Newroz ateşleri yakılarak halaylar çekildi.Devlet ve onun dümenine oturan AKP, Kürt halkının demokratik taleplerini zorla bastırmaya çalışıyor. Newroz kutlamalarının keyfi bir şekilde yasaklanması, “ben izin verirsem kutlanır” denmesi bu zorbalığın devamıdır. Yıllarca Newroz yok sayıldı ve yasaklandı. Bu da tutmayınca “Newroz değil Nevruz” dendi ve devlet kendi ‘Nevruz’unu icat etti. Şimdi iktidarda olan AKP de aynı anlayışı sürdürüyor. Ama yasaklar mücadelede kararlı olan kitlelere sökmemiştir, yasaklar aşılmıştır. Bu noktada Türk işçilere büyük görevler düşüyor. Newroz dolayısıyla milliyetçi kışkırtmalarla Türk emekçileriyle Kürt emekçiler karşı karşıya getirilmek istenecektir. Kürt halkının ezilmesinden Türk işçilerinin hiçbir çıkarı yoktur. Patronlara karşı işçilerin birliğini sağlamak için Türk işçiler, ezilen Kürt halkının demokratik taleplerini desteklemelidirler. İşçi sınıfı yasaklardan yana değil, özgürlüklerden yana olmalı ve bunun mücadelesini vermelidir!