AKP hükümeti ve patronlar, Ulusal İstihdam Stratejisi paketiyle işçi sınıfının mücadele ederek kazandığı hakları bir bir geri almak istiyorlar. Bu paketle örneğin kıdem tazminatı bir fona devredilecek, esnek çalışma yaygınlaştırılacak, istihdam (kölelik) büroları kurulacak. Ayrıca pakette 25 yaş altındaki işçiler için deneme süresi 4 aya çıkartılacak. Bu saldırılar bütün işçileri ilgilendiriyor. Bu nedenle saldırılara hep birlikte karşı çıkmamız gerekiyor.
Henüz yasallaşmamış bu saldırılarla, çalıştığımız fabrikalarda şimdiden karşı karşıya geliyoruz. Örneğin benim çalıştığım fabrikada 3 ayda 3 işçi, deneme süresi gerekçe gösterilerek işten atıldı. Bu haksızlığa maalesef, ne işten atılan işçiler, ne çalışan işçiler ne de sendika yönetimi sesini çıkardı. Herkes “işten atıldı ama zaten deneme süresi içindeydi” diye düşündü ve işten atmalara karşı gelmedi. Oysa bu işçiler deneme süresi içinde canla başla çalışıyorlardı. Sürekli çalışacak bir iş aramışlardı. Bu hevesle girdikleri işte deneme süresinin dolmasına bir iki gün kala işten atıldılar.
Deneme süresi, işçilerin hiçbir hak almadan çalıştırıldıkları bir süreye dönüşüyor. Eskiden 15 gün olan deneme süresi önce 2 aya çıkartıldı, şimdi de 4 aya çıkartılmak isteniyor. Zaten 4 aydan sonra belirli süreli sözleşmeli işçilikle çalıştırılıyoruz. Yani kadroya alınmıyor, sözleşmeli çalıştırılmaya devam ediyoruz. Böylece patronlar, istedikleri süreler boyunca biz işçileri çalıştırıp, hiçbir hak vermeden işten atabilir hale geliyorlar. Sıklıkla bir yılımızı doldurmamıza yakın bir tarihte bizi işten atıyorlar, kıdem tazminatı ve yıllık izin hakkımızı da elimizden alıyorlar.
Bize yapılanlara, bu haksızlıklara, saldırılara biz işçiler sessiz mi kalmalıyız? Elbette hayır! Deneme süresinin uzatılmasına karşı örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz. İşçilerin taleplerini meydanlarda haykırdığı gün olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu önemli günde alanlara çıkıp patronların bu oyunlarını ve saldırılarını teşhir etmeliyiz.