Merhabalar. Türk Metal’in Kayseri şubesinde geçen haftalarda seçim yapıldı. Yeni göreve gelen kişilerin hepsi de ama hepsi de işverenin kendi adamıydı! Bakış açısı şudur aslında: İşveren ve sendikanın ortak paydası işçidir, ortak paydanın sırtından para kazanmak her ikisinin de görevidir, o halde sendika ve işveren neden ortak paydada buluşmasın ki? Sendikanın aidatlara ihtiyacı olduğundan muhakkak işverenin tekliflerine açık olacaktır. Aksi takdirde işverenin sendikayı tehdit etmesi kaçınılmazdır! Türk Metal’in Kayseri’deki seçimi de böyle olmuştur. Bir önceki sendika başkanının işyerindeki görevine bakın, yönetim kurulunda görev alanların işyerindeki görevlerine bakın; ya amir sıfatındalar ya da işverene en yakın konumdalar. Ama lütfen bakın, yaptıkları sözleşmeleri kontrol edin, neredeyse toplu iş sözleşmelerini işveren hazırlamakta. Yani Türk Metal’e Kayseri’de nereden baksanız ortada hak yenmesi vardır. İşçiyle sendika elele değil aksine işverenle sendika eleledir! Demem o ki, sendikanın üye aidatlarına ihtiyacı vardır ve bunu da işverenin koluna girerek kazanmaktadır. İşveren işçiyi tehdit edecek ve işyerine başka sendikayı sokmayacak. Olay budur. Türk Metal’in Kyseri’deki geçmişine de bakabilirsiniz. Kıdem tazminatı alamadan iş akitleri sona erdirilen yüzlerce işçi vardır. Neden Kayaseri’deki basın bunun üzerine gidemedi? Çünkü basın bile bu işverenlerin elinde oyuncak olmuş.