12 Eylül’ü Yargılama Platformu, 28 Martta, Taksim’de bulunan TÜSİAD binasının önünde bir basın açıklaması yaptı. Yapılan basın açıklamasında, 1980 askeri faşist darbesinin sorumlularının birkaç generalden ibaret olmadığı vurgulandı. Asıl sorumlunun TÜSİAD olduğu ve sanık sandalyesine patronların da oturtulması gerektiği ifade edildi.
12 Eylül’ü Yargılama Platformu adına basın açıklamasını 78’liler Girişimi’nden Celalettin Can yaptı. Can, darbenin gerçekleşmesinde TÜSİAD’ın payının ne olduğunu şu sözlerle ifade etti: “1980 yılı toplu sözleşme yılı idi. Özel sermaye ve devlet sektöründe bir milyonun üzerinde işçi toplu sözleşme görüşmelerine oturmayı bekliyordu. Ayrıca yılın ilk ayından Eylül ayına dek 77 grev, erteleme kararıyla 122 bin işçinin greve gitmesi engellenmişti. Bütün bu engellemelere rağmen 440 işyerinde 86 bin işçi grevdeydi. 12 Eylül öncesinde işçilerin mücadelesi vardı. Güya toplum içerisindeki kardeş kavgasına son vereceğini açıklayan ordunun asıl işi, işçilerin her türlü hak almak için var ettikleri sendikalarını, derneklerini ve siyasi partilerini yok etmekti. Darbeden sonra kapatılmayacak örgütlerin en başında TÜSİAD geliyordu. Aslında bu darbenin amacını TİSK Başkanı Halit Narin şu sözlerle ifade ediyordu. ‘20 yıl boyunca işçiler güldü biz ağladık. Şimdi ise gülme sırası bizde.’”
Can sözlerine şöyle devam etti: “Darbeden sonra patronların yüzü gülmeye başladı. Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin 1980 yılında toplam kârları 124 milyar iken, 1984 yılında 655 milyara yükselecekti. Bu rakamlar, 12 Eylül darbesini kimlerin hazırladığını ve darbeden kimlerin ne kazandığını çok net bir biçimde açıklamaya yetiyor. O halde Evren ve Şahinkaya ile başlayan bu süreç genişletilmeli ve TÜSİAD patronları da yargılanmalı.”
Eylemde, 4 Nisanda Ankara’da başlayacak olan davaya katılım çağrısı yapıldı. Eylem, İstiklal Caddesi’nde yapılan bildiri dağıtımıyla sona erdi.