Bundan tam 32 yıl önce, 12 Eylül 1980’de gerçekleştirilen askeri faşist darbe, işçi sınıfının, devrimcilerin, Kürtlerin, kısacası tüm toplumsal muhalefetin üzerinden bir silindir gibi geçti. Bugünün genç kuşakları, 12 Eylül darbesinin topluma egemen kıldığı zihniyetle büyüdüler. Baskıların, işkencelerin, acıların hesabıysa 32 yıl boyunca darbecilerden sorulmadı, sorulamadı.
4 Nisanda, 12 Eylül’ün simgelerinden olan ve Milli Güvenlik Konseyi’nde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanı ile Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya yargılanmaya başlandı. 12 Eylül 2010’da gerçekleştirilen referandumla birlikte yargı sürecinin önü açılmış ve bugüne kadar 12 Eylül’ün uygulayıcılarına, işkencecilerine ilişkin yüzlerce suç duyurusunda bulunulmuştu. Bu basınç sonucunda, darbeci generallerin başında yer alan Evren ve Şahinkaya için nihayet dava açıldı ve bu davanın ilk duruşması 4 Nisanda Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın tamamını veya bir bölümünü değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya ve anayasa ile teşekkül etmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engel olmaya cebren teşebbüs etmek”ten yargılandığı davanın ilk duruşmasına her iki faşist general de yaşları ve sağlık durumlarını sebep göstererek katılmadı. Bunun üzerine mahkeme başkanı müdahillerin dinlenmesine karar verdi. Mahkeme öncesinde Kenan Evren’in avukatının “davanın düşürülmesi gerekir” yönündeki talebi reddedildi. Böylece kurum ve partiler haricinde toplam 476 kişinin müdahil olduğu davada müdahillerin dinlenmesine geçildi.Mahkeme salonunda dava devam ederken binlerce kişi de Ankara Adliye Sarayı önünde 12 Eylül’ü lanetledi. Derneğimiz UİD-DER’in de içinde yer aldığı 12 Eylül’ü Yargılama Platformu bileşenleri, sabahın erken saatlerinden itibaren adliye binası önünde toplanmaya başladı. Eyleme şehir dışından da pek çok kişi katıldı. Saat 9’da toplanmaya başlayan kitle gün boyu sloganlarla, konuşmalarla içeride devam eden davanın takipçisi oldu. Kitle tek bir ağızdan haykırdı: “12 Eylül’ün Hesabını Soracağız!” UİD-DER de “Darbeci Generaller ve 12 Eylül’ün Tüm Sorumluları Sanık Sandalyesine” pankartıyla Adliye önünde yerini aldı. Duruşma sırasında “Faşistlerin İpleri Sermayenin Elinde”, “Darbe Yasaları Kaldırılmalı, Tüm Darbeciler Yargılanmalı” sloganlarıyla 12 Eylül faşizmini lanetledi.
berfo_ana.jpg [2]
Derneğimiz adına yapılan konuşmada, 12 Eylül’e giden yolun nasıl örgütlendiği, işçi sınıfının ve örgütlerinin nasıl dağıtıldığı, gerçek hedefin işçi sınıfının örgütlülüğü olduğu, patronların darbecilere “teşekkür” ettiği hatırlatıldı. 12 Eylül faşist darbesiyle tepeden tırnağa baskıcı bir rejimin kurulduğuna, demokratik hak ve özgürlüklerin ortadan kaldırıldığına, işçi sınıfının ekonomik ve sosyal kazanımlarına büyük bir darbe vurulduğuna dikkat çekildi. Konuşmasına şöyle devam etti:
“Bugün sendikasızlaştırma alıp başını gitmişse, taşeronluk sistemi oturtulmuşsa, güvencesiz ve güvenliksiz çalışma koşulları hâkim kılınmışsa, iş saatleri uzatılmış ve işçi sınıfının alım gücü geriletilmişse bütün bunlar için yolu düzleyen 12 Eylül faşizmidir. 12 Eylül’ün gerçek sorumlusu TÜSİAD başta olmak üzere kapitalist düzendir. Dolayısıyla sermayenin iki cellâdının sanık sandalyesine oturtulması yetmez. Bu yargının gerçek anlamda bir yargılamaya dönüşmesi için 12 Eylül faşizmini iş başına getiren TÜSİAD gibi patron örgütleri, darbeyi örgütleyen generaller ve ordu yetkilileri, rejimin uygulayıcıları ve işkencecileri hesap vermelidir. 12 Eylül anayasası çoktan çöpe atılmalıdır. İşçi sınıfının örgütlülüğünün önündeki tüm yasaklara son verilmelidir. Demokratik hak ve özgürlüklerin önündeki tüm yasaklar kaldırılmalıdır. Şu çok iyi bilinmelidir ki, takipçisi olunmadığı ve örgütlü bir şeklide basınç bindirilmediği sürece Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılanması görüntüden öteye gitmeyecektir. AKP’nin gerçek anlamda darbecilerle hesaplaşmak gibi bir derdi yoktur. AKP’nin ve düzen cephesinin sermayenin bu iki faşist generalinin uydurma yargılamasını topluma 12 Eylül’le hesaplaşma olarak sunmasına asla göz yumulmamalıdır! Halit Narin’leri unutmayacağız: Son gülen iyi güler. Koç’ları unutmayacağız! Darbeci cellâtları unutmayacağız! İşkencecileri unutmayacağız! İşçi sınıfı 12 Eylül faşizminden ve sermaye düzeninden eninde sonunda hesap soracaktır!”
Platform katılımcısı diğer kurumların temsilcileri de söz alarak 12 Eylül faşizmini lanetlediler ve hesaplaşmanın bugün burada son bulmayacağına değindiler. 5 Nisanda görülen duruşmaya bugün de devam ediliyor.