
maden_hortum.jpg [1]

Çok değil birkaç hafta önce Esenyurt’ta yanarak ölen işçiler için “konteynırlarda kalıyor olsalardı kurtulurlardı” denilmiş ve sorumluluğun sadece taşeron şirkette olduğu iddia edilmişti. Oysa asıl suçlu kapitalizm denilen sömürü düzenidir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin konuyla ilgili olarak 1 Nisanda Taksim’de yaptığı basın açıklamasında bir inşaat işçisi söz almıştı. Uzun yıllardır inşaat sektöründe çalışan işçi, isyanını şu sözlerle ortaya koymuştu: “Lütfen çadır yerine konteynır olsaydı ölümler olmazdı demeyin. Konteynırlarda ne şartlarda kaldığımızı bir biz biliriz. Yazın yanarak, kışın donarak 12 kişilik konteynırda 24 kişi kalıyoruz. Bizi bu şartlara, çadırlara, konteynırlara mahkûm etmeyin.”
Hortum doğal bir afet olabilir ama hiçbir güvenlik önlemi alınmadan, işçilerin banyo gibi temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadıkları sözde barınaklara mahkûm edilmeleri insanlık dışıdır, zalimliktir. Bu zalimliği yapanlar patronlardır. Patronlara, yani zalimlere karşı örgütlenmek de biz işçilerin boynunun borcudur, insanlık görevidir.