Kuzey oğlum yavaş, düşersin... Bir annenin çocuğuna seslenişiydi bu sözcükler, peki ama bunda ne var diyeceksiniz? Elbette bir şey yok. Bizler değişen topluma, değişen yapıya ayak uydurmaya çalışıyoruz her gün. Bir gün Ronaldo’nun saç stilini yapıyoruz kendimize, bir gün Polat’ın giydiği monttan giyip delikanlılık taslıyoruz etrafa veya Fatmagül’ün acısıyla kahırlanıyoruz. Bizler işçiler olarak sürekli burjuvazinin ideolojisine ayak uyduruyoruz. Üç kuruşa senelerimizi veriyoruz kahırlanmıyoruz, 12 saat hatta 15 saat gece gündüz demeden ağır şartlarda çalışıyoruz ama neden diye “delikanlılık” yapıp sorgulamıyoruz. Burjuvazi bizleri hayali şeylerin peşinde uyuturken, biz de o hayale kaptırıyoruz kendimizi istemeden. Etrafıma bakıyorum da sürekli bir değişim ve kendini gösterme gayreti var insanlarda; kimisi telefonu dizideki bir karaktere özenerek parmak ucuyla tutuyor, kimisi doğan üçüz bebeğine vazgeçilmez gördüğü Polat-Memati-Abdülley ismini veriyor.
Oysa işçi sınıfı olarak, bizlerin tarihi büyük mücadele örnekleriyle dolu. 1 Mayıs 1886 yılında Amerikan işçilerinin canları kanları pahasına verdiği onurlu mücadeleyi örnek almalıyız. Onların 8 saatlik işgünü mücadelesini örnek almalıyız. Kavel kablo fabrikasındaki işçilerin grev yapmanın yasadışı olduğu dönemde verdikleri onurlu ve kararlı mücadeleyle grevin yasal bir hak olarak kazanılmasını sağlamalarını, bunu “Kavel yasası” olarak tarihe geçirmelerini örnek almalıyız. Bizler işçilerin unutulmaz önderi Kemal Türkler’i örnek almalıyız. Bizler 15-16 Haziran büyük işçi direnişindeki dedelerimizi, atalarımızı örnek almalıyız. Kısacası bizlerin örnek alması gereken büyük kahramanlar varken senin tiplerine, senin özendirdiklerine ihtiyacımız yok bizim burjuvazi!
Kardeşler gün mücadele günü. Asya’dan Avrupa’ya, Afrika’dan Amerika’ya işçi sınıfı ayağa kalktı. Kemer sıkma politikalarına karşı, yıllardan beri süregelen diktatörlüğe karşı, düşük ücretlere karşı işçiler insanca yaşamak istediklerini dile getirerek ayaklanıyorlar. Bizler de artık hayali kişilere özenmek yerine onurlu yaşam kavgası veren işçi atalarımıza özenelim. Önümüz 1 Mayıs ve gelin özentimizi işçi sınıfının tarihinde çok büyük bir yeri olan 1 Mayıs alanlarına çıkarak, taleplerimizi haykırarak gerçekleştirelim.