“Ücretler Yükseltilsin, İş Saatleri Kısaltılsın!” kampanyamız İstanbul’un tüm bölgelerinde ve diğer kentlerde sürüyor. Bir sanayi bölgesi olan Kıraç bölgesinde de çalışmalarımızı sürdürüyor, işçi kardeşlerimize kampanyamızı anlatıyor ve onları 1 Mayıs’a çağırıyoruz. Bu kapsamda fabrika önlerine gidiyor, sokaklara çıkıyor, kent merkezlerinde stantlar kuruyor, seminerler yapıyor, piknikler örgütlüyoruz. İşçilerle çalışma koşulları üzerine konuşuyoruz:
UİD-DER: Günde kaç saat çalışıyorsunuz?
Serhat, metal işçisi: Günde 11 saat çalışıyoruz.
Aziz, tekstil işçisi: Biz de 11 saat çalışıyoruz.
UİD-DER: Haftada ve ayda kaç saat fazla mesai yapıyorsunuz? Mesailer zorunlu mu, siz isteyerek mi kalıyorsunuz?
Serhat: Haftada en az 3 defa zorunlu olarak mesaiye bırakılıyoruz. Cumartesi ve hafta içi akşamları saat on buçuğa kadar çalıştırılıyoruz.
Aziz: Haftanın birçok günü, gece 1’e kadar mesaiye kalıyoruz. Mesailer zorunlu. Mesela, bugün bu pikniğe gelebilmek için dün izin istediğimde, bana “gece 1’e kadar çalışırsan yarın izin verebiliriz” dediler. Ben de pikniğe gelebilmek için dün 1’e kadar çalıştım. Hafta sonları da mesailer oluyor ve gelmeyenleri işten çıkarmakla korkutuyorlar.
UİD-DER: Peki, bunca çalışıyorsunuz. Geçinebiliyor musunuz?
Serhat: Ay sonu aldığım maaş 700 lirayı geçmiyor. Bu parayla tabii ki geçinemiyorum. En azından insanın kendi kişisel giderleri oluyor. Mesela ben ayda iki defa saçımı kestiriyorum. En iyi ihtimalle 20 lira yapar. Çalıştığım fabrikada bazen yemekler çok kötü çıkıyor. O nedenle bizim fabrikanın yanındaki markete her ay en az 150 lira borçlanıyorum. Nasıl geçineyim?
Aziz: Ben 625 lira maaş alıyorum. Bu parayla nasıl geçineyim? Bunun elektriği var, suyu var, kirası var. Benim beş tane küçük kardeşim var. En basitinden, onların üzerlerine yeni giysiler almak istiyorum ama olmuyor. Bu şekilde nasıl geçineyim? Sigortam da yok!
UİD-DER: Hafta sonu tatiliniz var mı? Ailenize zaman ayırabiliyor musunuz, sosyal yaşamınız var mı?
Serhat: Haftada sadece 1 gün tatilimiz var o da Pazar günü. Hafta içi gece yarılarına kadar mesai olduğu için bu 1 günlük tatili genelde dinlenerek geçiriyorum. Aileme hiç zaman ayıramıyorum. Sosyal olarak yaptığım şeyler çok kısıtlı. Yaşadığımız mahalleden çıkamıyoruz.
Aziz: Hafta sonu bir Pazar tatilimiz var. Bıraktım ailemi bir kenara, ben kendime bile zaman ayıramaz duruma gelmişim. Sosyal anlamda hiçbir şey yapamıyoruz.
UİD-DER: İşyerinde çalışma temposu nasıl, hızlı mı?
Serhat: İş yerinde sürekli baskı var. Hızlı çalışmak zorunda hissediyoruz kendimizi. Çünkü patron kişi başına belli bir adet istiyor, eğer bu sayının altında kalırsak, o gün akşam mesaisine yazmakla tehdit ediyor.
Aziz: Patron sürekli başımızda bulunduğu için bize fabrikada hiç boşluk tanımıyor. Bizi sürekli hızlı bir tempoyla makine gibi çalıştırıyor.
UİD-DER: Dışarıda milyonlarca işsiz varken, üç işçinin yapacağı işi neden bir kişi yapıyor? Bu normal mi?
Serhat: Bence çok anormal bir durum. Dışarıda o kadar çok iş arayan insan varken ben neden 11 saat çalışmak zorunda olayım ki? Mesela 8 saat çalışabiliriz, bu durumda her fabrikaya yeni işçiler alınır.
Aziz: Bence de. İşsizliğin çözümü iş saatlerinin düşürülmesiyle olur. Yoksa ben neden fabrikada 3 kişinin yapacağı işi tek başıma yapayım.
UİD-DER: Önümüz 1 Mayıs, işçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma günü. UİD-DER “İş Saatleri Kısaltılsın, Ücretler Yükseltilsin!” adıyla bir kampanya yürütüyor. Bu konuda düşüncenizi alabilir miyiz?
Serhat: Kesinlikle katılıyorum. İş saatleri düşürülmüş olsa, aileme zaman ayırabilmiş olurum. Biraz daha sosyal bir yaşantım olurdu. 11 saat çalışmama rağmen günlüğüm 20 liraya geliyor. Hak mı bu? O yüzden ben bu kampanyayı sonuna kadar destekliyorum.
Aziz: İş saatleri düştüğü zaman, kendine, ailene ve arkadaşlarına zaman ayırabilirsin. Düşünsene, 8 saat çalıştığımızı ve insan gibi maaşlar aldığımızı.
UİD-DER: Kampanyamızı yaygınlaştırmak için siz ne yapmak istersiniz?
Serhat: Çevremde her tanıdığımı bu konuda bilinçlendirmek isterim. Bu iş ancak bu şekilde olur zaten.
Aziz: Bence hep beraber oturup insanlara bunu yüz yüze anlatmamız lazım. İşte o zaman diğerlerine derdimizi daha iyi anlatabiliriz.
UİD-DER: Kampanyamızdaki talepleri haykırmak için 1 Mayıs’ta yerimizi alacağız. Sizi, ailenizi ve çevrenizi yanımızda görmek isteriz. Bize destek vermek için ne gibi çalışmalar yapmak istersiniz?
Serhat: Yaşadığımız mahallelerde şimdi yaptığımız gibi toplu sohbetler yapabiliriz. Çevremdeki herkesi 1 Mayıs’a çağırmak için yana döne onlara bir şeyler anlatmam lazım. Mesela bugün buraya çağırdığım arkadaşlarım, önce bana güvendikleri için geldiler. İşte herkesin çevresine kendisine güvenebileceği birilerini toplaması lazım. Bizler de bilinçlenip, bilinçli bir şekilde çalışmalar yapmalıyız.
Aziz: Ben arkadaşlarımın hepsiyle yüz yüze konuşup, onları 1 Mayıs’a getireceğim. Kısaca, hakkını aramak isteyen herkes gelsin isterim.