
Haksızlığı, adaletsizliği, eşitsizliği hepimiz görüyoruz. UİD-DER’in kapısından giren herkes aslında bir deneyim kazanıyor ve bize bir şeyler katıyor. Bu durum işçilerin henüz başına gelmeyen haksızlıkların da farkında olmasını sağlıyor ve duyarlılığı arttırıyor. İnsanın sinirlerini bozan ve öfkelendiren bu haksızlıklar içinde bulunduğumuz bu kapitalist sömürü düzeninin özünde var. Bu nedenle kapitalizme olan hırsım ve öfkem körükleniyor.
Yaşamlarımızı devam ettirmek için üç kuruşa çalışıyor ve kıyasıya sömürülüyoruz. Patronlar kârlarını arttırmak istediklerinde, işçileri daha fazla sömürmenin yollarını arıyorlar. Geçenlerde bir arkadaşımdan dinlediğim bir olay tam da bunun göstergesiydi. Tekstil fabrikasında çalışan arkadaşım, üretimde kullandıkları makasları, artık işveren temsilcisinden zimmetli bir şekilde aldıklarını anlattı. Patron, bundan sonra makasını, kalemini kaybeden işçinin maaşından kesinti yapacakmış. Hatta makasları işçilere satmayı düşünecek kadar ileri gidebilmiş ama bu planını hayata geçirememiş. Patron üretimde kullandırdığı malzemelerin karşılığını işçinin üç kuruş maaşından çalmak istiyor, bunun adı da tasarruf oluyor! Patronların kemer sıkma politikaları işçinin boğazını git gide daha çok sıkıyor. Bu tekstil fabrikasında yaşanan sadece oradaki işçilerin sorunu değil. Belki içinizden “evet benzer sorunlar bizde de var” diyeceksiniz belki de “bizde bu tür şeyler olmuyor” diyeceksiniz. Ama bu sömürü düzeninde, bugün değilse bile yarın bizim başımıza aynısı gelebilir.
Patronlar, “daha fazla nasıl sömürürüm” diye düşünmeye devam ediyorlar. Peki, biz işçiler ne düşünüyoruz? En insani ihtiyaçlarımız için kölece çalışmaktansa haklarımız için mücadele edip, örgütlenmeye ne zaman başlayacağız?
Patronlara karşı mücadele etmek için çok nedenimiz var. Patronlar sınıfı haklarımızı tırpanlıyor. Bizler böylece durup izleyecek miyiz? Peki, bu sorunları çözmek için nerden başlamalı, ne yapmalıyız? Önümüz 1 Mayıs. Patronların saldırılarına, uzayan çalışma saatlerine ve düşen ücretlerimize karşı o alanları doldurmanın ve işçi sınıfının gücünü göstermenin vaktidir.