
Son dönemlerde sıkça karşılaştığımız iddialardan biri de, artık işçi sınıfı mücadelesinin eskisi kadar diri olmadığı ve dolayısıyla işçi sınıfının mücadelesinin önemini yitirdiğine dair safsatadır. Ancak dünyanın pek çok yerinde ve yaşadığımız coğrafyada yükselen işçi sınıfının mücadelesi bu iddiayı çoktan boşa çıkarmış, çürütmüş durumda. Ben de Mersin’de yükselen sınıf mücadelesiyle bizzat bu iddianın gerçek olmadığına şahit olmaktayım.
Mersin’de pek çok fabrika olmasına karşın, en büyük işyerlerinden biri olan liman, şehrin sosyal yaşamına, ekonomik hayatına yön verir durumda. Bu durum da limanı daha da önemli kılmakta. Böyle olunca, en başta limanı işleten MIP ve başka pek çok patron limanda göz-kulak kesilmiş durumda. Çünkü yanında Mersin limanında yaklaşık 5 yıldır yükselen sınıf mücadelesinde, liman işçileri yürüttükleri kararlı mücadeleyle, başta MIP olmak üzere tüm patronlara kök söktürmekte ve diğer sınıf kardeşlerine de örnek olacak bir mücadele yürütmekteler.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan işten atma saldırısına da liman işçileri bu kararlılıkları çerçevesinde sergiledikleri duruşla bir kez daha cevap verdiler. İşten atılan 10 arkadaşlarına sonuna kadar sahip çıktılar. Atılan işçiler eğer işe geri alınmazlarsa, örgütlü bir şekilde üretimden gelen güçlerini kullanacaklarını ve mücadelelerini kararlı bir şekilde yürüteceklerini ifade ettiler. İşten atma saldırısına karşı kararlı bir duruş sergilediler ve sonuçta bu sorun işçiler açısından olumlu sayılabilecek bir şekilde çözüldü.
Evet dostlar, liman işçileri bu kararlı duruşlarıyla patronlara adeta kök söktürmekteler. Onlar mücadele eden işçilerin varlığını somut bir biçimde gösteriyorlar. Yükselen bu mücadeleyi daha da yukarılara taşımak, tüm işçilerin boynunun borcudur. Bunu da işyerlerimizde sağlayacağımız örgütlülükle ve kendi sınıf örgütlülüklerimizi güçlendirerek yapabiliriz. UİD-DER bu uğurda yürüttüğü mücadele ile hepimize yol göstermekte, biriktirdiği deneyim ve mücadele ışığıyla karanlıklara ışık tutmaktadır.
İşçiler olarak kendi fabrika örgütlülüklerimizi güçlendirmeli ve UİD-DER’in aydınlığında öğrenmeli, öğretmeli, örgütlenmeliyiz. Ancak bu şekilde patronların köhnemiş sömürü düzenine karşı yürekli, kararlı bir şekilde mücadele edebiliriz. Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak Mersin’de UİD-DER’in ışığıyla bu mücadeleye tanık olmakta ve patronlara karşı mücadele etmekteyiz. Tıpkı bizler gibi diğer şehirlerde mücadele edenlerle birlikte bu mücadeleyi büyütmek için.
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!
YAŞASIN SINIF DAYANIŞMASI!