
İstanbul Kıraç’ta, yağan yağmurdan dolayı evleri su bastı. Atık suyun gittiği kanallar tıkandı, biriken yağmur suyu kanalizasyon suyuyla birlikte bodrumlara ve zemin kattaki evlere doldu. Ev sahipleri belediyeyi aramışlar fakat 3 saat geçmiş gelen olmamış. Kendi imkanlarıyla evdeki lağım suyunu atmaya çalışmışlar. Bütün eşyaları pis suların altında kalmış. Kıraç bölgesinde yağmur yağdığı zaman yollar suyla dolup taşar. Kanalizasyon ızgaraları yetersiz ve çabuk tıkanıyor. Devlet Kıraç’a seçimden seçime beş yılda bir uğrayıp göstermelik bir şeyler yapıyor ve beş yıl sonra tekrar gelmek üzere veda ediyor. Lafa gelindiği zaman “bu millet bizim, biz milletimiz için hizmet ederiz” derler. Bu nasıl bir hizmetse? Önlem almadıkları için yağmurda evleri su basıyor, doğal afetlerden etkilenenlrin neredeyse hepsi işçiler ve yoksul emekçiler oluyor.
Hiç duyduk mu bir patronun evini yağmur yağınca su bastığını ya da depremde evi yıkılıp göçük altında kaldığını? Duymadık, çünkü onlar bütün önlemlerini aldırmışlar. İşçi sınıfının oturduğu mahallelere gelince önlemler alınmıyor. Bütün felâketlerin sebebi patronlar sınıfıdır. İşçi sınıfı olarak fabrikalarımızda, mahallelerimizde birlik olup mücadeyi yükseltmeliyiz.