
18 yaşında olan bir kadın işçi: Bir yıldır gündelikçi olarak çalışıyorum, sigortam yok, bu işe mecburum, kardeşimi okutuyorum.
19 yaşında bir erkek işçi: Gittiğimiz fabrikalar işe almıyor, çalışmadan olmuyor, gündelikçi çalışıyorum.
Bir kadın işçi: Düzenli bir işe giremiyorum, eve bakılacak hasta ve çocuklar var. Arada gündelik çalışarak evime ekmek götürüyorum. Ne yapayım?
Bir kadın işçi: Gittiğimiz fabrikaları seçme şansımız yok. Nereye gönderiyorlarsa oraya gitmek zorundayız. Gittiğimiz bazı fabrikalarda tuvaletler kilitli ve yasak oluyor. Diğer işçilerle birlikte bu yasağa uymak zorundayız.
Bir erkek işçi: Ben aylık sigortalı çalışan bir işçiyim. Gündelik çalıştıran büroların yüzünden bizlerin de ücretleri aşağı çekiliyor. Resmen işçi pazarlıyorlar. Bunlara karşı birlik olmak gerekir. Devlet her seferinde yeni yasalar çıkarıyor. Bu yüzden ben 1 Mayıs’a katılıyorum.
Depremzede bir kadın işçi: Para kazanmak için buraya geldik, gurbetçiyiz. İşçilik çok zor burada. Kimi zaman gece, kimi zaman gündüz çalışıyoruz. Ne zaman bize ihtiyaç duyarlarsa o zaman geliyoruz.
Yapmış olduğumuz sohbetlerin üzerine işçi kardeşlerimizi bu kölece koşulları değiştirebilmek, bir araya gelip haklarımızı öğrenmek, taleplerimizi haykırmak için 1 Mayıs alanında UİD-DER’le yürümeye davet ettik.
İşçi kardeşler, patronların saldırıları dur durak bilmiyor. Gündelikçi işçilerin hepsi sigortasız ve ucuza çalışıyorlar. İki vardiya olarak yapılan çalışma sisteminde yüzlerce işçi, kölelik büroları tarafından sömürülüyor. Esenyurt bölgesinde gündelikçi işçi sayısı her gün biraz daha çoğalıyor. Tüm bu saldırılara karşı örgütlenmeli, 1 Mayıs alanında yerimizi almalıyız.