1 Mayıs’ta biz de UİD-DER’li işçiler olarak alanlarda yerimizi aldık. İşçi sınıfının can yakıcı sorunlarıyla ilgili çalışmalar yürüten UİD-DER, 1 Mayıs’a giderken, “Ücretler Yükseltilsin, İş Saatleri Kısaltılsın!” kampanyası düzenledi. Çalışmalarımızın verdiği sonuçları o gün, o alanda bir kez daha gördük. Düzenli, disiplinli, coşkulu ve kalabalık kortejimizle tüm işçilerin dikkatini çekiyorduk.
Toplanma noktasına vardığımızda görevli arkadaşların yönlendirmesiyle hemen beşerli kortejimizi oluşturduk ve ses aracımızdan yayınlanan marşlarla coşkulu bir şekilde alana kadar yürüdük. Alanda diğer işçilerden aldığımız olumlu tepkiler de ne kadar doğru bir iş yaptığımızı bizlere gösterdi.
Derneğimizin hazırladığı dövizler de oldukça anlamlıydı. İranlı sınıf kardeşlerimizin gördüğü baskılara karşı yürüttüğümüz “İran İşçi Sınıfına Yönelik Baskılara Son!” imza kampanyası ile dayanışmayı uluslararası düzeyde yükselten UİD-DER, alanda da İranlı işçilerle yan yanaydı.
1 Mayıs günü yüz binlerce işçi haksızlığa, sendikal ve siyasal baskılara, işçi ölümlerine dur demek ve işçilerin uluslararası mücadele günü olan 1 Mayıs’ı kutlamak için o alandaydı. Çürümüş kapitalist düzende biz işçilerin koşulları her geçen gün daha da ağırlaştırıyor. Böyle anlamlı bir günde, üstelik resmi tatil olduğu halde yaşanan işçi ölümleri bunun en açık göstergesi. Bu gidişata dur demek ancak ve ancak işçi sınıfının elindedir. İşte tam da bu yüzden sadece 1 Mayıs’ta alanlarda olmak yetmez. İş yerlerimizdeki yakıcı sorunlara çözüm bulmak, dünyada ve Türkiye’de işçi sınıfının gördüğü baskılara dur demek, sendikal ve siyasal yasakların kaldırılması için çaba sarf etmek gerek. Bunun için işçi sınıfının yol göstericisi olan UİD-DER’in etkinlikleri ve çalışmalarına katılıp mücadele bayrağını yükseltelim.