8 Mayısta bir işçi Van’da, bir işçi Mersin’de iş cinayetinde yaşamını yitirdi. 3 işçi yaralandı. Van’ın Erciş ilçesinde elektrik akımına kapılan Nuri A. isimli işçi olay yerinde can verdi. Kemal T. isimli işçi ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Mersin’in Tarsus ilçesinde 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde bir fabrikanın bahçe duvarının altında kalan Ahmet Çık isimli işçi olay yerinde can verdi. Yaralanan Metin Güzel isimli işçi hastaneye kaldırıldı. Antalya Serbest Bölgesi’nde bir yat tersanesinde vincin kafesinde çalışan 21 yaşındaki Mustafa Çağın isimli işçi ise, vincin kafesinin yerinden çıkması sonucu 8 metre yüksekten düşerek ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan işçinin vücudunda çok sayıda kırık olduğu ve hayati tehlikesinin devam ettiği belirtildi.
2012’nin daha ilk dört ayında iş kazalarında kaybettiğimiz işçi kardeşlerimizin sayısı ne yazık ki 300’e yaklaştı. İş kazaları sürekli artış gösteriyor. Böyle giderse yılın sonunda iş cinayetlerinde katledilen işçi sayısı binleri bulacak. Binlerce işçi ise, elini kolunu, bacağını kaybedip sakat kalacak.
İşçilerin iş kazalarında ölmesi veya sakat kalması patronların zerre kadar umurunda değil. Gerekli önlemleri almayıp işçilerin ölümüne neden olan patronlar cezalandırılmıyor, cinayet işlediği için yargılanmıyor. Göstermelik para cezaları alıyorlar. AKP hükümeti ve Başbakan Tayyip Erdoğan, “Özel sektörümüzün ayağına takılan her türlü prangayı çözeceğiz” diyerek sermayenin emrinde olduğunu bir kere daha göstermişti. Patronlar sermayelerini daha da büyütmek için aşırı kâr peşinde koşarken, hükümetler, mahkemeler, bürokratlar da onların emrinde koşuyorlar. Ölen işçiler, sakat kalan işçiler, eşleri dul çocukları yetim-öksüz kalan işçiler... Dört ayda 300’e yakın işçi toprağın altına kondu. Yüzlerce işçinin ocağına ateş düşürüldü. Canımız için, sağlığımız için, geleceğimiz için iş cinayetlerine karşı kol kola girmekten, örgütlenmekten, mücadele etmekten başka bir çaremiz yok!