
Tersanedeki ölümler her geçen gün artıyor. Geçtiğimiz haftalarda Ada Tersanesi’nde iki işçi iş cinayetine kurban gitmişti. 11 Mayıs Cuma günü “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Haftası” vesilesiyle Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul İl Örgütü Ada Tersanesi önünde iş kazalarını protesto etmek amacıyla bir basın açıklaması düzenledi.
İlk olarak BDP Tuzla İlçe Başkanı Hüseyin Tezer bir konuşma yaptı ve şöyle dedi: “Değerli emekçi kardeşlerim, değerli işçi kardeşlerim, emekten yana kurumlar hepiniz hoş geldiniz. Tuzla’daki işçi ve emekçi örgütler olarak İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Haftası vesilesiyle bir araya gelerek iş kazalarını protesto etmek istedik. Bildiğiniz gibi her gün yüzlerce iş kazası oluyor ve işçi kardeşlerimiz hayatlarını kaybediyor. Türkiye gibi bir ülkede işçi haklarının pervasızca çiğnenmesi bizleri çok üzüyor ve buna karşı bir şeyler yapmak zorundayız. İş kazaları artık bir iş cinayeti olmuştur. İşçilerin çalışma koşullarının düzeltilmesi ve iş sağlığının sağlanması için bu hafta boyunca Türkiye’nin her yerinde bu etkinlikleri yapacağız. Bugün bu etkinliğimize katılan tüm kurumlara teşekkür ediyoruz.”
Daha sonra basın açıklaması metnini BDP aktivisti Macide Şimşek okudu ve şunları dile getirdi: “Tersanelerde, yollarda, imalathanelerde, mevsimlik tarımda ve diğer sektörlerdeki iş kazalarında her gün neredeyse 4 işçi hayatını kaybetmektedir. Çalışma Bakanlığı’nın verilerine göre, 2011’de toplam 1543 işçi hayatını kaybetmiş, bu rakamın en az iki katı da iş göremeyecek biçimde yaralanmıştır. Dünya Çalışma Örgütünün (ILO) raporlarına göre, Türkiye’de günde ortalama 176 iş kazası oluyor, bu kazalarda ortalama 4 işçi ölüyor. Sadece 2010’da 62 bin 903 iş kazası ve 553 meslek hastalığı meydana gelmiş, 1444 işçi iş kazasından, 10 işçi meslek hastalığından hayatını kaybetmiştir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Haftası vesilesiyle bu güne değin hayatını kaybeden ya da sakat kalan bütün emekçileri saygıyla anıyor, AKP diktasına ve emek düşmanı iktidarlara karşı daha fazla mücadele edeceğimizi kamuoyu önünde deklare ediyoruz.”
Şimşek’in basın metnini okumasından sonra sözü BDP Genel Merkez Meclis üyesi Hüseyin Güngör de bir konuşma yaptı. Güngör, “Verilen bütün mücadelelerin hepsi insan emeği, insan onuru içindir. Ama 21. yy. dünyasında ve Türkiye’sinde insanların açlığı ve ölü bedenleri üzerinden doygunluk ve yeni yaşamlar kuruluyor. Türkiye’de son yıllarda hiç olmadığı kadar emek göz ardı edilmiş, insanlık göz ardı edilmiştir. Vahşi kapitalizmin tüm neo-liberal politikaları Türkiye’de toplumun her noktasına yoğun bir şekilde dikte edilmektedir. Sağlıksız bir şekilde çalışmaya, taşeronlaştırmaya, vardiyalı çalışmaya bulunduğumuz bölgede, ilk olarak Tuzla Tersaneleri örnek verilebilir. Öte yandan Türkiye’de 30 yıldır süren bir kirli savaş var. Bazı merciler diyor ki, bu kirli savaşta bir trilyona yakın para harcandı. Böyle bir savaşta, bu yoksul halkın parası harcanıyor. Türkiye’nin bir gerçekliği daha var: Sendikasızlaştırma milliyetçilik saldırısının yoğunlaştığı dönemlerde olur. Bu kirli savaş dönemlerinde ve milliyetçilik saldırılarının arttığı zamanlarda sendikasızlaştırma oranlarının göreceli bir şekilde arttığı görülmektedir. BDP sadece Kürt sorunuyla ilgilendiğini sanırlar. 2007-2012 döneminde meclise sunduğumuz önergelerin yüzde 85’i işçi sorunlarıyla ilgili, sadece yüzde 15’i Kürt sorunuyla ilgilidir. Emek sorunlarıyla, çevre sorunlarıyla, demokratik sorunlarda mecliste ve sokaklarda daha etkin rol alacağımızı deklare ediyoruz. Basın açıklamasına gelen tüm kurumlara teşekkür ederiz.” Güngör’ün konuşmasından sonra basın açıklaması sona erdi.
Basın açıklamasına UİD-DER’li işçiler, Kampana Deri işçileri, Deri-İş, Limter-İş, ESP, EMEP ve Köz destek verdi.