Merhaba. Ben grevdeki Amylum Nişasta’dan bir işçiyim. Grevimiz 5 Martta başladı ve bugün itibariyle 69. günü geride bıraktık. Greve çıktıktan 3 gün sonra 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü grev alanında kadınlarımızla beraber kutladık. Tabii ki 1 Mayıs’ta da tüm coşkumuzla meydana hep beraber çıktık. Grev süresince birçok sendika ve emekten yana örgütler bizi yalnız bırakmadılar. Bunların arasında UİD-DER’i de en ön sıralara yazmamız gerekir. Bir gün pasta-böreklerini yapıp geldiler, bir gün sazlarını alıp geldiler... Hatta bir gün diğer grev ve direnişlerde edinilen tecrübeleri içeren sinevizyon gösterisi bile yaptılar. Eğitimcilerini getirmişlerdi ve bizim de sormak istediğimiz soruları cevapladılar, tecrübelerini aktardılar. Bizim için çok güzel bir deneyimdi. UİD-DER’li kardeşlerimiz neredeyse her gün grev alanımıza gelip çayımızı içmeden dönmüyorlar, sağ olsunlar.
Grevimiz devam ederken, işverenle çeşitli görüşmeler yapıyoruz ve anlaşma zemini arıyoruz. Öncelikli şartımız, grev sürerken intikam hırsıyla işten çıkarılan arkadaşlarımızın geri alınması. Bunu pazarlık konusu yapmamızı istiyorlar ama biz o arkadaşlar işbaşı yapmadan görüşme dahi yapmak istemiyoruz. Arkadaşlarımız pazarlık konusu yaptırmayacağız. İşveren her fırsatta sendikayı pasifize etmeye çalışıyor. Greve giden işçilerin sendikasız olarak geri dönmesini istiyorlar. Ancak bizim onurumuz sendikamızdır, sendikasız içeri girmeyi kesinlikle kabul etmiyoruz.
Grev süresince sendikamız Tek-Gıda-İş maddi ve manevi olarak bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Biz de kendi aramızda komiteler kurarak direnişimizi daha da güçlendirdik. Bu grevin Adana’daki tüm işçilere örnek olmasını istiyoruz. Adana’daki Tedaş işçilerinin direnişi de bizim grevimizle aynı günde başladı, onlarla mücadelemiz ortaktır. Kendilerinin sık sık ziyaret ediyoruz ve kendileri de bizi yalnız bırakmıyorlar. Umarız ki bu grev en kısa zamanda işçilerin lehine sonuçlanır. Sizlere çok teşekkür ediyor ve iyi çalışmalar diliyorum. Zafer Direnen Emekçinin Olacak!