
UİD-DER’e yaraşır bir 1 Mayıs’ı daha geride bıraktık. Gördük ki yeni katılan sınıf dostlarımızla, kortejimiz bu sene daha da kalabalıklaşmış. Elbette coşkusu da bir o kadar artmış. İşte tam da bu coşku üzerine Ankara temsilciliği olarak, İstanbul’da Taksim’e gidemeyen veya gidip de o coşkuyu tekrar yaşamak isteyen işçi arkadaşlarımız için İstanbul 1 Mayıs’ının görüntülerini izlediğimiz, üzerine sohbet ettiğimiz bir etkinlik düzenledik. İzlediğimiz videoda görüntüler aktıkça, UİD-DER’in her geçen sene büyüyen gücü de ekranda akıyor gibiydi. Görüntülerle birlikte 1 Mayıs alanındaki o coşkuyu tekrar tekrar yaşadık.
Diğer şehirlerden katılan işçi kardeşlerimizin, bölgelerindeki direnişçi işçilerden bizlere selam getirmeleri bizi çok duygulandırdı. İşçi kardeşlerimiz, 1 Mayıs’a dair duygu ve düşüncelerini bizimle paylaşırken heyecanlıydılar. İzlediğimiz videoda, Anti-Kapitalist Müslüman gençlerle, Kürt analarıyla ve elbette İranlı sınıf kardeşlerimizle yapılan röportajlar da oldukça anlamlı ve önemliydi. 1 Mayıs’a dair görüntülerden sonra, temsilci arkadaşımız dernek yönetiminin 1 Mayıs’ta emeği geçenlere teşekkür mektubunu okudu. Okunan teşekkür mektubunda şunu çok iyi anladık ki UİD-DER, mücadelemizle her geçen gün daha fazla büyüyor ve büyüyecek.
Teşekkür mektubunun ardından, sözü etkinliğimize katılan dostlarımız aldı. 1 Mayıs’ta aramızda olan İranlı bir sınıf kardeşimiz söz aldı ve bizlere teşekkür etti, “UİD-DER’le keşke daha önce tanışsaydım” dedi. İran’da uzun yıllardır baskıcı molla rejiminin hüküm sürdüğünü, o yüzden oralarda böyle büyük eylemlerin yapılamadığını anlattı. İstanbul’da 1 Mayıs’a katılmaktan dolayı çok mutlu olduğunu dile getirdi. Hacettepe Hastanesi’nde taşeron işçi olarak çalışan bir arkadaşımız ise ilk kez 1 Mayıs’a katıldığını anlattı. Medyada izlediği kadarıyla polisin olay çıkarması yüzünden 1 Mayıslara tereddütle baktığını da anlattı. Kafasında soru işaretleriyle İstanbul’a gittiğini söyleyen arkadaşımız, ancak UİD-DER kortejini gördükten sonra tereddüdünün yerini coşkuya bıraktığını ifade etti.
Hacettepe Hastanesi’nde taşeron işçi olarak çalışan başka bir arkadaşımız ise ikinci kez katılıyormuş UİD-DER’le 1 Mayıs’a. İlkinde tam olarak 1 Mayıs’a niçin gittiğini anlamadığını ama sonradan yapılan çalışmalara katıldıkça bunu çok iyi kavradığını ve ikinci kez katıldığında ise coşkuyu iliklerine kadar hissettiğini anlattı. Eski bir Tekel direnişçisi ağabeyimiz ise, izlediği görüntülerden çok etkilendiğini anlattı. Ancak 1 Mayıs için yapılan çalışmaların bütün bir yılı kapsaması gerektiğini de dile getirdi. Biz de bu şekilde düşünüyoruz ve bunu yapıyoruz. Bizim için bir sonraki yılın 1 Mayıs çalışması, dönüş yolunda başlar.
Söz alan başka bir ağabeyimiz de 1 Mayıs’a ilk kez 1976 yılında katıldığını ve bu seneki 1 Mayıs’ın neredeyse o coşkuya sahip olduğunu dile getirdi. UİD-DER kortejinde o coşkuyu yaşadığını söyledi. Etkinliğimize katılanlar arasında, Deri-İş Sendikasında örgütlendikleri için 27 Nisanda işten çıkarılan ve direnişe geçen TOGO işçilerinden bir ağabeyimiz de vardı. Bu vesileyle gelen dostlarımıza bir kez daha TOGO direnişi hakkında hem kısaca bilgi verdik hem de direnişçi işçilere selamımızı ilettik. Direnişçi işçi, etkinliğimizi çok beğendiğini, hiç böyle bir şey ummadığını dile getirdi: “Ben daha önce böyle şeylere hiç katılmadım. Buraya gelene kadar bile ‘acaba dönsem mi?’ diye düşündüm. Ama iyi ki dönmemişim ve etkinliğe katılmışım!” Sohbetin ardından hep birlikte 1 Mayıs marşını söyledik. UİD-DER işçi korosunun söylediği şarkılara hem eşlik ettik hem de halay çektik. Etkinliğimizi, işçi kardeşlerimizi 2013 1 Mayıs’ında UİD-DER kortejine davet ederek sona erdirdik.