Borusan Lojistik’in Tuzla’da bulunan depolarında taşerona bağlı çalışan işçiler, uzun ve kötü çalışma koşulları, düşük ücretler nedeniyle Nakliyat-İş sendikasında örgütlenmeye başladılar. Ancak işçilerin sendikalaştıklarını haber alan patron temsilcileri ilk olarak 11, ardından 25 işçiyi performans düşüklüğü nedeniyle işten attı. Hızını alamayan patron, sendikalaşma çalışmasına girdiği için yıllık izinde olan bir işçiyi bile işten attı. İşçilerin sessiz kalmadığını gören patron, işçi çıkarmaya ara vermiş durumda.
İşten atılan işçiler, bugün sendikalarıyla birlikte Sarıyer’de bulunan Borusan Holding’in önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler. İşçiler patronun baskılarına boyun eğmeyeceklerini söyleyerek şöyle haykırdılar: “Sendika Hakkımız Engellenemez”, “Yaşasın Borusan Direnişimiz”, “Atılan İşçiler Geri Alınsın”, “Davamız Ekmek Davasıdır”, “Borusan’da İşçi Kıyımına Son!” Basın açıklamasını yapan Nakliyat-İş Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu şöyle konuştu: “Borusan Lojistik’te çalışan işçiler Real Grup adlı bir alt işverene bağlı gözükmekteler. Bu, üst-alt işveren ilişkisi yasal değildir. Borusan Lojistik asıl işi olan lojistik işini 4857 Sayılı İş Kanunu’na göre alt işverene devredemez. Keyfi bir biçimde işten atılan üyelerimiz işe geri alınana kadar Tuzla’daki Borusan depolarının önüne kuracağımız direniş çadırlarında mücadelemiz-direnişimiz devam edecektir”.
borusan.jpg [1]
Konuşmanın ardından Borusan yetkilileriyle görüşmeye giden Küçükosamanoğlu, patron temsilcilerinden şöyle bir yanıt aldı: “Biz işçilerin sendika hakkına saygı duyuyoruz. Bizim bu konuda fazla bilgimiz yok; yönetim kurulumuzla görüşüp sizlere döneceğiz.” İşte patronlar bu kadar ikiyüzlü. Çünkü Borusan patronu, işçileri sorgu odasına çekip hangi işçinin sendikal çalışmaya girdiğini sorguluyor ve kapı önüne koyuyor. İşten atılan bir işçi tepkisini şöyle dile getirdi: “Bizi performans düşüklüğü nedeniyle işten çıkarttıklarını söylediler. Ama benim performans derecem sürekli 99-100 puan olarak devam ediyordu. Performans derecemi müdüre hatırlattığımda bana ‘orasını karıştırma şimdi’ dedi. Bizim çalışma koşullarımız çok kötüydü. İşe giriş saatimiz belliydi ama çıkışımız hiç belli olmuyordu.” Başka bir işçi grubu ise tepkisini şu şekilde ifade etti: “İşçiler artık bu kötü çalışma şartlarına karşı sessiz kalmak istemiyor. Çünkü ne doğru dürüst sosyal hayatımız var ne de yaşamımızı sürdürebileceğimiz bir ücret alabiliyoruz.”
Eylem sloganlar eşliğinde sona erdi.