BEDAŞ bünyesindeki Çıra Marsaş taşeron şirketinde çalışan 120 sayaç okuma işçisi, aylardır maaşlarını gecikmeli ve eksik aldıkları için, 21 Mayısta iş durdurdular. İş durduran işçiler, üç gün mazeretsiz bir şekilde işe gelmedikleri gerekçesiyle işten çıkarıldı. İşçiler bunun üzerine, üyesi oldukları Enerji-Sen sendikası öncülüğünde Taksim tramvay durağında toplanarak, BEDAŞ Genel Müdürlüğü’ne yürüdüler.
İşçiler 18 Mayısta, sorunları çözülmediği takdirde iş kanununun 34. maddesine dayanarak, 21 Mayısta iş bırakma hakkını kullanacaklarını sendikaları aracılığıyla yazılı olarak bildirdiler. Ancak BEDAŞ, işçilere işlerine son verildiğini bildiren SMS’ler gönderdi. İşçiler, 21 Mayıstan itibaren 6 bölgenin 5’inde yüzde 100’e yakın bir katılımla iş bırakma eylemi yaptılar. Yenibosna bölgesindeki işçiler ise işverenin adamları ve Ülkü Ocakları’ndan getirilen kişiler tarafından tehdit edilip zorla çalıştırıldı. Arkadaşlarına destek olmak için diğer bölgelerden gelen işçiler, ülkücü faşistler tarafından sopalarla saldırıya uğradı. Tüm bölgelerde Enerji-Sen üyesi işçilere “sendikadan istifa edin o zaman işten atılmazsınız” denilerek Tes-İş sendikasına geçmeleri yönünde baskılar yapıldı.
BEDAŞ Genel Müdürlüğü’ne yürüyen işçiler “Taşerona Teslim Olmayacağız!” pankartı taşıdılar, taşeronlaştırmanın son bulmasını ve işe iadelerini istediler. “Taşerona Teslim Olmayacağız!”, “Güvenceli İş Güvenceli Gelecek İstiyoruz!”, “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız!”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz!”, “Direne Direne Kazanacağız!”, “Zafer Direnen Emekçinin Olacak!”, “Hak Verilmez Alınır Zafer Sokakta Kazanılır!” sloganlarını attılar. Nakliyat-İş, Sine-Sen, Dev Sağlık-İş, Emekli-Sen, Limter-İş başkanları ve yöneticileri de eyleme destek verdiler.
Enerji-Sen Genel Başkanı Kâmil Kartal burada bir konuşma yaptı. Taşeronlaşmanın yoğun olarak yaşandığı işkollarından birinin de enerji işkolu olduğunu söyleyen Kartal, buna bağlı olarak iş cinayetlerinin de bu sektörde yoğun olarak yaşandığına dikkat çekti. Kartal, iş sağlığı ve güvenliği ihlallerine karşı Enerji-Sen olarak mücadele ettiklerini ifade etti. Kartal konuşmasını şöyle sürdürdü: “Diğer bir sorun çalışma ilişkilerinde kuralsızlaştırmalardır. Sözleşmelerde belirtildiği şekilde, işçilerin hakları zamanında ve eksiksiz olarak verilmelidir. ‘Ben senin kaşını gözünü beğenmiyorum’ deyip işçiyi sokağa atan işverene karşı bir kurul kuralım ve bu kurul, işçilerin sorunlarını çözmek için çaba harcasın. Biz DİSK’in ilkeleriyle yola çıkmış, 1 yıldır örgütlenen bir sendikayız. Sendikamıza üye işçilerin GBT’si çıkarılıyor. Sendikamızı yasadışı örgütlerin sendikası şeklinde lanse ediyorlar. Sendikamızın DİSK tarafından kabul edilmediğini, bağımsız olduğunu söylüyorlar. Bunu örgütlü olduğumuz bütün işyerlerinde işçilere söylüyorlar. Böylece işçileri sendikamızdan istifaya zorluyorlar. Ama biz yılmayacağız, mücadelemize devam edeceğiz. Ta ki taşeron belasını başımızdan def edinceye kadar! Bizim bu eylemimiz işçiler işe geri alınıncaya kadar kesintisiz sürecektir.”
Desteğe gelen sendika ve partilerin temsilcileri de söz aldılar. İşçilerin direnişlerini selamladılar ve yanlarında olduklarını ifade ettiler. Enerji-Sen Gazi Osmanpaşa bölgesi işyeri temsilcisi Arif İnan Başgedik, eylemci işçiler adına basın açıklamasını yaptı. Başgedik, şunları dile getirdi: “Bu mücadele iş, ekmek ve onurlu bir gelecek mücadelesidir. Bu mücadele aylarca sürse dâhi, mücadelemiz kazanımla sonuçlanıncaya kadar hakkımızı aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz. İşyerimize geri dönünceye kadar aklımız, bilincimiz ve irademize gem vurmaya çalışanlara karşı kavgamız sonuna kadar sürecektir. Buradan bir kez daha sesleniyoruz. İşimizi geri istiyoruz. Geri alınıncaya kadar da buradan ayrılmayacak, mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Yaşasın onurlu direnişimiz, yaşasın örgütlü direnişimiz.”
Konuşmaların ardından, işçiler işe geri alınana kadar her gün eylemlerin devam edeceği duyuruldu.