BEDAŞ bünyesinde çalışan ve işten atılan 120 taşeron endeks okuma işçisi, 1 Haziranda BEDAŞ önünde eylem yaptılar. Direnişlerinin 12. gününde Taksim tramvay durağında bir araya gelen işçiler, BEDAŞ Genel Müdürlüğüne yürüyerek burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi. İşçilerin eylemine BEDAŞ’a bağlı başka bir taşeron şirkette çalışan kesme-açma işçileri de destek verdiler.
İşçiler maaşlarını gecikmeli ve eksik aldıkları için iş kanununun 34. maddesine dayanarak, 21 Mayısta iş bırakma haklarını kullanacaklarını sendikaları aracılığıyla yazılı olarak bildirmişlerdi. BEDAŞ yetkililerinden olumlu yanıt gelmemesi üzerine 21 Mayısta iş durduran işçilere, işten çıkartıldıklarına dair SMS’ler gönderilmişti. Direnişçi taşeron işçileri de Enerji-Sen öncülüğünde 30 Mayısta BEDAŞ önünde eylem düzenlemişlerdi. 1 Haziranda ise, iş akitlerinin feshedildiğini bildiren tebligatları almaları üzerine, Taksim tramvay durağından kortej oluşturarak BEDAŞ’a yürüdüler.
BEDAŞ Genel Müdürlüğüne yürüyen işçiler “Taşerona Teslim Olmayacağız!” pankartı taşıdılar. İşçiler “Kürtajla Değil Taşeronla Uğraş!”, “Havada THY Karada BEDAŞ Her Yerde Direniş!”, “BEDAŞ Taşeronu Koruma İşçiye Sahip Çık!” ve “BEDAŞ-Taşeron İşbirliğine Son!” dövizleri taşıdılar. İşçiler, sık sık “Taşerona Teslim Olmayacağız!”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek!”, “Sendika Haktır Engellenemez!”, “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız!”, “Üreten Biziz Yöneten de Biz Olacağız!” sloganlarını haykırdılar.
BEDAŞ Genel Müdürlüğü önüne gelindiğinde burada ilk olarak Dev Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu bir konuşma yaptı: “İşçileri açlık sınırının altındaki asgari ücretle yaşamaya mahkûm etmeye çalışanlara karşı, işçileri sendikasız, örgütsüz ve taşeron belası altında çalıştırmaya mahkûm edenlere karşı mücadeleyi yükseltiyoruz ve bugün direnişin 12. gününde işten çıkartılan arkadaşlarımızla omuz omuzayız.”
Enerji-Sen Genel Başkanı Kâmil Kartal ise, konuşmasında kararlılıklarını dile getirdi: “Son birkaç aylık süreçte emeğini arayan, haklarını arayan işçilerin, emekçilerin, kapının önüne konulduğunun alabildiğine çoğalarak devam ettiği, güvencesizlik sarmalının bütün ülkeyi sardığı bir dönemden geçiyoruz. Bizler Enerji-Sen sendikası olarak bu olumsuzluklar ortadan kalkana kadar Hava-İş’te devam eden olumsuzluklar ortadan kalkana kadar onlarla da dayanışmamızı sonuna kadar yükselteceğiz. Mutlaka Hava-İş emekçileriyle enerji işçilerinin mücadelesini ortaklaştıracağız. Yılmak yok! Bezginlik yok! Hakkımızı alana kadar ölümüne direneceğiz!”
Basın açıklamasını, Enerji-Sen Gazi Osmanpaşa bölgesi işyeri temsilcisi ve aynı zamanda işten atılan işçilerden Arif İnan Başgedik yaptı. Başgedik şunları dile getirdi: “Enerji işçileri olarak suçumuz maaşlarımızı zamanında istemek, maaşlarımızı eksiksiz istemek, güvenli çalışma koşulları talep etmek ve bu talepler doğrultusunda Enerji-Sen sendikasıyla örgütlenmek. İş kanununun 34. maddesi haktır. Enerji işleri taşerona devredilemez. İş kanununa göre asıl iş altişverene verilemez. Bu sorun, işçi sağlığı ve güvenliği sorunlarından, hukuksuz işten atılmalara kadar tüm sorunların temel kaynağıdır. İş akitlerimizin feshi hukuksal temele dayanmayan, tamamen keyfi bir uygulamadır. Yine iş kanununa göre, biz 34. maddeye göre iş bırakırken yerimize işçi çalıştırılması yasaktır. Kimliği olmayan sahte işçilerle iş devam ettirilmeye çalışılıyor. Bizlerden yıllardır var olan güvencesiz çalışma koşullarında sesimizi çıkarmadan çalışmamız isteniyor. Bize örgütsüzlük, yani sendikasızlaştırma dayatılıyor. Biz işimize, tüm haklarımızı alarak işe geri dönene kadar buradayız. Lütuf istemiyoruz. Hakkımızı istiyoruz. Ama şunu çok iyi biliyoruz ki hak verilmez alınır.”
Başgedik bir duyuru yaparak konuşmasını sonlandırdı: “Haftaya pazartesi gününden başlayarak çadırımızı kuracağız. Güneşin doğduğu her gün burada 24 saat nöbete duracağız.” Eylemin ardından işçiler şarkılar, türküler eşliğinde halaya durdular.