
Merhaba arkadaşlar. Ben bir semt polikliniğinde çalışan bir işçiyim. UİD-DER ile 1 yıldır tanışmış, bilinçlenme yolunda ilerleyen bir işçiyim. 8 Haziran Cuma günü ben ve işyerimde beraber çalıştığım sağlık işçisi arkadaşlarım; Türk Hava Yolları’nda grev yasağını kabul etmedikleri için işten atılan işçilere, destek vermek, yalnız olmadıklarını söylemek için ziyaretlerine gittik.
Hepimizin de bildiği gibi son zamanlarda medyayı epeyce meşgul eden, hava yolunda çalışan işçilerin grev hakkı, mecliste jet hızıyla hazırlanan yasanın onaylanmasıyla ellerinden alındı. Bu hak gaspını “yüce” AKP hükümeti tasarlamış, bu da yetmiyormuş gibi grevi destekleyen işçilere gözdağı vermek için 305 işçiyi işten atmıştı. Bu hükümet ki dinden, haktan, hukuktan, vicdandan bahsediyor. Bu hükümet ki, kürtajın günah olmasından bahsediyor. Sorarım size; işten atılan 305 işçinin günahı ne? Grev hakkının gasp edilmesini kabul etmeyip greve katıldıktan sonra işten atılan ve sonrasında çocuğunu düşüren o kadın işçinin günahı ne? Direnen işçilerin direnişini kırmak için, içeride çalışan direnişçi işçilerin yakınlarını işten atmakla tehdit etmek hangi vicdana sığar? Yaşananlardan öğrenilmesi gereken bir şey var. O da hiçbir patron partisi -ne kadar insanlıktan ve vicdandan bahsederse bahsetsin- biz işçiler için doğru bir şey yapmaz.
THY işçilerine ziyaretimiz sırasında direnişçi bir işçi arkadaşın söyledikleri beni çok etkiledi. Şöyle dedi: “31 yaşında üniversite mezunu olarak THY’de kabin memuru olarak işe başladım. Bugüne kadar boşu boşuna yaşamışım. Gerçeklerden uzaktım. THY’de çalışınca hayatım kurtulacak sanıyordum. Ama şu an kölelik yasasını kabul etmeyen ve işten atılan 305 işten biriyim. Hayatın tek gerçeği şu düzende hiçbirimizin garantisinin olmayışı.”
Bu konuşmadan kendime çok ders çıkardım ve sizinle paylaşmak istedim. Yarın bizleri ne bekliyor bilinmez, ama neyle karşılaşırsak karşılaşalım ancak birlikte hareket edersek aşabiliriz zorlukları. Bunu 22 yaşımda UİD-DER’de öğrendim. UİD-DER’de birlikteliğin gücünün farkına varıyoruz. Gelin UİD-DER’de bu gücü birleştirip, büyütelim.
Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!