
16 Haziran Pazar günü UİD-DER’li işçiler olarak havaalanındaki işçi kardeşlerimizi yalnız bırakmayarak ziyaret ettik. İşten atılan işçilerle sohbet ettik, çalışma koşullarını anlattılar. Çalışma koşulları insanı insanlıktan çıkaran koşullar. Uyumadan, dinlenmek nedir bilmeden uçmak zorundalar. Yorgun argın müşterilere güler yüzlü olmak zorundalar, uçağın içindeki bütün işleri 2-3 işçi yapmak zorunda, sürekli “bakımlı” olmaları gerekiyor. Bunların içinde iş sağlığa gelince işte o yok. Çalışanlar “biz sağlıksız uçuşa hazırlanıyoruz, çünkü dinlenmeden, 16 saat çalışıyoruz. Uzaktan bakanlar bizlere o kadar para alıyorsunuz, sırtınızı sağlam yere bağlamışsınız diyorlar. Hiçbir şey öyle uzaktan gözüktüğü gibi değil. Gördük ki sırtımız sağlam değil. Bizler havaalanına büyük paralar kazandırıyoruz. Karşılığı ise yıllarımızı vermemize rağmen kapının önüne koyulmak oldu. Aramızda 25 yılını bu şirkete vermesine rağmen telefonuna gelen mesajla işine son verildiğini öğrenenler var” diyorlar.
THY işçileri bu korkunç koşullara artık dur demek için mücadele ediyorlar. Gerçekten çalışma koşulları insana pes doğrusu dedirtiyor. İşçi sınıfının tüm kesimleri patronların keyfi tutumlarına, baskılarına maruz kalıyor. Bugün THY işçisi, yarın bizler. Burjuva düzen işçi sınıfının kazanılmış haklarına saldırıyor. Saldırırken de bir kılıfını buluyor. Boşuna dememişler minareyi çalan kılıfına da uydurur. İşçi sınıfı olarak bu saldırılar karşısında örgütlenmekten başka şansımız ve çıkışımız yok.