Haziran ayında da iş cinayetleri durmak bilmiyor. 22 Haziranda Eskişehir Oto Tamirciler ve Tornacılar Sanayi Sitesinde meydana gelen patlamada, 4 işçi yanarak yaşamını yitirdi. Makine imalatı yapıldığı iddia edilen, ancak taş kırma işleminde kullanılan kimyasal patlayıcılarının üretildiği bir atölyede patlama meydana geldi. Patlamanın ardından atölyenin ruhsatının dahi olmadığı ortaya çıktı. Patlamanın ardından kooperatif başkanından gelen açıklama oldukça ilginç: “Ben kooperatif başkanıyım, benim bile haberim olmadı. Çok gizli imal etmişler.” Site yöneticileri bu açıklamayla sorumluluğu kendi üzerlerinden atmak istiyorlar.

Yine aynı gün Ankara Metrosu’nun inşaatında meydana gelen göçükte işe gitmekte olan bir işçi akıl almaz bir şekilde yaşamını yitirdi. Göçüğe düşen Kadir Sevim adlı işçi, metrelerce balçık içinde sürüklendi. Sevim’in cesedi ancak 15 saat sonra bulunabildi. Ankara Metrosu’nun yapım çalışmaları nedeniyle 10 Haziranda trafiğe kapatılması gereken İnönü Bulvarı’nın kapatma kararı 25 Hazirana ertelenmişti. Cadde trafiğe daha erken kapatılmış olsaydı, bugün Kadir Sevim yaşıyor olacaktı.

Çok basit önlemlerle engellenebilecek iş cinayetlerinin, “kader” denerek üzeri kapatılmaya çalışılıyor. Patronlar her defasında türlü oyunlarla hiçbir ceza almadan paçayı kurtarmaktadırlar. Hükümet ve devlet ise iş kazalarını önlemek için kılını dahi kıpırdatmamaktadır. İşçi cinayetlerinin önüne geçecek ve patronlardan hesap soracak olan işçilerin birleşmesi ve mücadelesidir.