Her gün onlarca işçi patronların almadığı iş güvenliği önlemleri yüzünden yaşamını yitirmeye devam ediyor. Son bir aylık süreçte bile onlarca işçi aynı sebeplerden patronların kâr düzeni için can verdi. 2 Haziranda Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğü’ne ait kömür ocağında çalışan konveyörün silindirine kolunu kaptıran Ramazan Çömlek hayatını kaybetti. 7 Haziran’da Manisa'da, inşaat halindeki binanın dış cephesine kurulu asansörün düşmesi sonucu 3 işçi hayatını kaybetti. 13 Haziran’da Malatya’da yağmur suyu drenaj kanalı yapımında çalışırken üzerine beton boru düşen Kazım Çetin isimli işçi hayatını kaybetti. 14 Haziran’da Nadir Kekilli Meclis’te iş güvenliği yasası tartışılırken, meclis inşaatında toprak kayması nedeniyle can verdi. 22 Haziran’da Eskişehir’de Oto Tamirciler ve Tornacılar Sitesi'nde makine imalatı yapan bir atölyede meydana gelen patlamada dört işçi öldü. 23 Haziran’da yine Eskişehir’de Hasan Eker isimli işçi mermer kesme makinesindeki kasnağın patlaması sonucu hayatını kaybetti. Aynı gün yani 23 Haziran’da Niğde'nin Bor ilçesinde çalıştığı inşaatın dördüncü katından düşen Doğan Altıntaş isimli işçi hayatını kaybetti.
İş cinayetleri listesi daha pek çok işçi ölümü ile kabarmaya devam ediyor. Bizler her gün, her saat patronların kârı için, onların bizim yaşamımızı hiçe saymaları yüzünden can vermeye devam ediyoruz. Kar düzeni kana doymak nedir bilmiyor. Yaşanan bunca ölüme seyirci kalan burjuva adalet sistemi ise her zamanki gibi üç maymunu oynayarak görmüyor, duymuyor ve bilmiyor. Ama bizler görüyoruz, duyuyoruz, biliyor ve anlatıyoruz. İş kazaları, iş cinayetleri kader değildir.
Kaza Kader Değil, İş Cinayetlerine Son!