
15-16 Haziran genel direnişinin mücadele deneyimlerini anlattığımız etkinliğimizde işçiler, fabrika işgallerini, öz-yönetim tecrübelerini, militan sınıf sendikacılığının en canlı örneklerini büyük bir ilgiyle dinlediler. 70’li yılların militan mücadelesini yaşamış işçiler, görüntülerde fabrikalardan akan işçi selini yaşlı gözlerle izliyorlardı. Farklı fabrikalarda çalışan ancak örgütlü mücadele eden işçiler birleştikçe, alkışlar çoğalıyor, işçilerin birliğine özlem dile geliyordu. Sınıfımızın ozanları yürekleri ısıtan dizeleriyle hatırlandı. Bir mısrada hüzün, bir mısrada coşku, bir mısrada öfke… Tüm duygular salonda yansımasını bulurken, UİD-DER’li işçilerin söylediği şarkılara tutulan tempo ile salondaki coşku kat be kat arttı. Anlatım, şiir ve müzik bir bütünlük içinde hafızalara kazınırken, bilinçlenmenin ve militan bir mücadeleyi örmek için örgütlenmenin önemi bir kez daha bilince çıkarıldı.
UİD-DER’in mücadele ve örgütlenme çağrısıyla biten etkinliğimizden sonra, işçi kardeşlerimizle sohbete koyulduk. Farklı sektörlerde çalışan işçiler, UİD-DER’in bu etkinliği ile bir araya geldiklerini söylediler. Bir işçi, “zamanın nasıl geçtiğini anlamadım” derken, diğer bir işçi, gördüğü mücadele tarihi ile ilgili bir bilgisinin olmadığını fakat bu etkinlikten sonra o günleri yaşamış gibi olduğunu söyledi. “Bugün bana işçi olduğumu hissettirdiniz” diyen bir başka işçi ise duygulu gözlerle etkinliğimizden ayrıldı. Kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla, genciyle, yaşlısıyla aramızda bulunan tüm dostlar etkinliğimizden çok mutlu ayrıldılar.15-16 Haziran etkinliği aracılığıyla işçiler arasındaki bağı güçlendiren, grevci ve direnişçi işçilerle dayanışmayı yükselten UİD-DER, mücadele etmek isteyen işçileri örgütlenmeye çağırıyor. Sendikal haklarımız budanırken, kıdem tazminatımız gasp edilirken, grev silahımız elimizden alınırken, esnek çalışma dayatılırken sessiz kalmamalıyız. Geçmiş mücadelelerin deneyimiyle donanarak, haklarımıza sahip çıkarak mücadele etmeliyiz.