Samsun’daki selin bir felakete dönüşmesi ve 11 kişinin canını almasının nedeni, aç gözlülük ve kapitalist kâr hırsıdır. Bu kâr hırsından dolayı insanlar umursanmamıştır. Samsun bunun yeni bir örneği olmuştur. Canik ilçesine bağlı Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde “kentsel dönüşüm” adı altında 450 hanelik TOKİ Kuzey Yıldızı Konutları, Mert Irmağının yatağına yapıldı. TOKİ, devlete bağlı bir kurum olarak projeyi hazırladı ve uyguladı. Konutları, işçi ve emekçi halka büyük kârlarla sattı. Bölgedeki ilk yoğun yağışla birlikte 11 kişinin canını alan bir felaket ortaya çıktı. Çok açık ki, AKP ve TOKİ bu felaketken doğrudan sorumludur.
Irmak yatağında inşa edilen yapıların kapıcı daireleri yer seviyesinin oldukça altında bulunuyor. Bu dairelerde yaşayan insanlar selden kendi imkânlarıyla kurtulmaya çalıştılar. Anneler, babalar küçücük evlatlarını sel sularından kurtaramamanın acısıyla yıkıldılar. İnsanların yaşam hakkını değil, daha fazla kâr etmeyi gözeten TOKİ ve AKP, bu durumu da umursamadı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “TOKİ’nin yaptığı bir yanlış yoktur. Su baskını vardır. Konutlarda ne hasar ne de kırılma var” diyerek ölümler karşısında umursamazlığını ortaya koydu. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ise daha önce inşa ettikleri bir sel kapanının daha büyük bir felaketi önlediğini iddia ederek övündü.
Yetkililer, konutların yönetmeliklere uygun yapıldığını iddia ediyorlar. Yönetmeliklere uygun olması o konutların insanların canını aldığı gerçeğini değiştirmez. Ayrıca yönetmelikleri hazırlayanlar, Kentsel Dönüşüm Yasasını çıkaranlar sanki kendileri değilmiş gibi. Ama AKP hükümeti ve onun bakanları ne kadar yalan söylese de halk onlara inanmıyor. Ölenlerin yakınları şöyle haykırıyor: “Allah’ın değil TOKİ’nin gazabı!”
Gözünü kâr hırsı bürüyen patronlar ve sermayeye para aksın diye hiçbir şeyi umursamayan, “ben yaptım oldu” düşüncesiyle hareket eden, kısa zamanda, gerekli alt yapıları yapmadan konutlar dikip bunu siyasi alanda oya çevirmeye çalışan AKP hükümeti insanların canını hiçbir şekilde umursamıyor. Bu böyle devam ettiği müddetçe yoksul işçi, emekçi halkın evlatları kurban olmaya devam edecek.