
Pakize Akcan henüz 31 yaşındaydı. Geçinebilmek için evlere temizliğe gidiyordu. Adana’da temizlik yaptığı binanın 8. katından düştü. Düştüğü yerde upuzun yatarken üzerine bir çarşaf örtüldü. 7 Temmuzda iş cinayeti kayıtlarına bir isim daha düştü.
O gün yalnız değildi Pakize Akcan. Yanı başında bir iş arkadaşı daha vardı. “Çiçek Ablam” diye sevdiği iş arkadaşı Aysel Solunay feryat ediyor: “Bana kim ‘Çiçek Ablam’ diyecek? Yavrum, beni bırakıp gitme!” İki kadın işçi, yıllardır birlikte çalışıp pek çok kahrı birlikte çekmişlerdi belki de. Ama ölüm apansızın geldi ve yollarını ayırdı.
Böyle genç yaşta ve apansız ölümler her zaman işçileri buluyor. Oysa bu ölümleri engellemek, birkaç basit işçi güvenliği önlemi almakla pekâlâ mümkündür. Ev işçilerini işçiden bile saymayan ve iş kanunu kapsamına almayan, patronlara işçi güvenliği önlemlerini aldırmayan insanlık dışı koşullar ve yasalar değiştirilmelidir.
Pakize henüz 31 yaşındaydı. Hayatının baharındaydı ama o baharı kış gibi yaşadı ve aramızdan göçüp gitti. Biz işçiler, ekmeğimize, alın terimize ve canımıza sahip çıkmayı öğreninceye kadar daha nice işçi, Pakize ile aynı kaderi paylaşacak!