
Temmuz ayında yapılan zamla asgari ücret, asgari geçim indirimiyle beraber 739 lira oldu. DİSK, zammın ardından “Asgari Ücretlinin Alım Gücü” adıyla bir rapor yayınladı. Bu raporda eşi çalışmayan, 2 çocuklu bir asgari ücretlinin, asgari geçim indirimiyle beraber alacağı 773 lira üzerinden bir hesap yapılmış. Gelen zamlarla birlikte 4 kişilik bir ailenin neye ne kadar ayırabileceği tek tek hesaplanmış. Sonuçlar oldukça çarpıcı.
Asgari ücretli bir aile, bu gelirle gıdaya günlük 8,69 lira, yani kişi başı yalnızca 2.17 lira ayrılabilecek. Oysa bir tek kişinin günlük olarak ayırması gereken minimum rakam 8,69 lira. Buna göre asgari ücretlinin üç öğün için kişi başına ayırabildiği tutar 2,17 lira olurken, Temmuz zammı öğün başına sadece 6 kuruşa denk geliyor. Aile, 1 kişinin sağlıklı beslenmesi için gerekli olan asgari tutarı 4 kişiye bölerek, karnını doyurmaya çalışacak. Asgari ücretlinin kira, ısınma ve faturalar için ayırabildiği tutarın sadece 237 liradır. Bugün ev kiralarının 400 liradan aşağı olmadığını düşündüğümüzde asgari ücretlinin ev kirasını ödeyebilmesi imkânsız hale geliyor. Asgari ücretli, en iyi ihtimalle, ya en kötüsünden evlerde ya da deprem riski altındaki konutlarda yaşamak zorunda bırakılıyor.
İşyerine kendi imkânlarıyla gitmek zorunda kalan işçinin yola ayırabildiği tutar ise günlük ortalama 1,95lira. İstanbul’da otobüs biletinin 1,75 lira olduğu günümüz koşullarında, işine giden işçinin evine nasıl dönebileceği tam bir muamma. Yine çarpıcı bir sonuç; asgari ücretli işçi 2 çocuğunun eğitimi için aylık sadece 5 lira ayırabiliyor. Bu parayla, okulun zorunlu tuttuğu katkı payı adı altındaki har(a)çları mı, çocuğunun harçlığını mı, kırtasiye giderlerini mi, hangi birini karşılasın? Asgari ücretlinin aldığı parayla bir işçi çocuğunun okuyabilmesi tam bir mucize!
Sağlık için ayırabildiği bütçe ise aylık 14 lira. Sadece reçete parasının 3 lira olduğu koşullarda asgari ücretli, hastalansa doktora nasıl gidecek? Katkı payı gibi rakamları düşündüğümüzde hastanenin kapısından bile geçmek imkânsız hale geliyor.
Bırakın yoksulluk sınırını, açlık sınırının bile çok altında kalan asgari ücreti ve bizlere reva gördükleri bu yaşamı hak etmiyoruz. Patronlar ve onların emrindeki hükümetlerin bizleri hiç mi hiç düşünmediği ortada. Onların bizim koşullarımızı düzeltmesini beklemek yerine, kafamızı kaldırıp örgütlenmekten başka çaremiz olmadığını görmemiz gerekiyor. Kendimizin ve çocuklarımızın geleceği için asgari ücret en temel insani ihtiyaçlarımızı karşılayacağımız bir düzeye yükseltilsin. Asgari ücret vergi dışı bırakılarak tüm vergiler patronlardan kesilsin! Bu taleplerimizi gelin hep beraber haykıralım.