Havacılık işkolunda grev yasağına ve işten atmalara karşı direnişe geçen Hava-İş üyesi işçilerin mücadelesi eylemlerle devam ediyor. 17 Temmuzda Haliç Kongre Merkezi’nden AKP İl Başkanlığı’na yapılan yürüyüşte Hava-İş Sendikası ve direnişçiler yalnız bırakılmadı.

Türk-İş İstanbul Bölge, TÜMTİS, Enerji-Sen, Deri-İş, Belediye-İş, Petrol-İş, Haber-İş, Eğitim-Sen, Teksif, Yol-İş, Dev Sağlık-İş, Kristal-İş, Tek Gıda-İş Sendikalarının yöneticileri ve üyeleri, direnişte olan DHL Kargo işçileri ve UİD-DER temsilcilerinin katıldığı eyleme demokratik kitle örgütleri de destek verdi.

“Sizden Dileğimiz Bu Haksızlıklara Karşı Çıkmanız”

Yürüyüş boyunca “Zafer Direnen Emekçinin Olacak”, “Atılan İşçiler Geri alınsın”, “Direne Direne Kazanacağız”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “Susma Haykır Grev Haktır”, “Vur Vur İnlesin AKP Dinlesin”, “Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek”, “Hava-İş İşçisi Yalnız Değildir!” sloganları haykırıldı.

AKP İl Başkanlığı binası yakınına gelindiğinde basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı direnişteki Hava-İş üyelerinden Efem Çaycı yaptı. Neden direnişte olduklarını hatırlatan Çaycı, AKP’nin gücünü arkasına alan THY yönetiminin işçi düşmanı tavrına değindi. Çaycı, 49 gündür süren direnişe sahip çıkan, yurtiçinden ve yurtdışından direnişe destek veren herkese teşekkürlerini sunarak emekçilere seslendi: “Sizleri sevdiklerinize emniyetle ulaştıran THY markası değil, uğradıkları haksızlığı ve mağduriyeti göğüslemeye çalışan THY emekçileridir. Sizden dileğimiz bu haksızlığa karşı çıkmanız ve uçuş emniyeti için, iş barışının sağlanması için bizlere destek olmanızdır.”

Çaycı, taleplerini şöyle açıkladı: “İş barışı ancak işten çıkarılan işçilere işbaşı yaptırılması ve sağduyuyla toplu iş sözleşmesinin işveren ve sendikaca imzalanması ile mümkündür.”

“Asla Teslim Olmayacağız!”

Efem Çaycı’nın ardından konuşan Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin, ileri demokrasi denen şeyin Recep Tayyip Erdoğan diktatörlüğü olduğunu söyleyerek “Kahrolsun Faşizm” ifadelerini kullandı. Ayçin “her gelişin bir gidişi olur” diyerek AKP’nin tüm emekçilere dönük baskıcı ve zorba tutumunu eleştirdi.

Sendikaların pasif tutumunu da eleştiren Ayçin, şöyle seslendi: “Gün kavga günüdür, tatil yapma günü değildir. Bütün sendikaların Hava-İş’in kavgasını görmesi gerekir. Susarsanız sıra size de gelecek. O nedenle gelin AKP’nin temizlik operasyonuna hep beraber karşı çıkalım. Sokakları eylem alanına çevirelim.”

Sermaye basınının Hava-İş’in üyelerine sahip çıkmadığına dair haberlerini yalanlayan Ayçin, atılan işçilere Hava-İş’in sahip çıktığını, davalarının açıldığını, avukatlık masrafları dâhil olmak üzere tüm maliyetin sendika tarafından üstlenildiğini, işçilerin suya bile muhtaç edilmediğini söyledi. Ayçin, burjuva basının bu yalanları üretmek yerine koca gökdelenler içinde dönen yalanları ortaya çıkarması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Son olarak direnişçilere seslenen Ayçin, işçilere, “direnecek miyiz, bedel ödemeye hazır mısınız?” diye sordu. Direnişçi işçiler Ayçin’e “Direne Direne Kazanacağız” sloganları ve alkışlarla yanıt verdiler. Ayçin “belki yenilebiliriz ama asla teslim olmayacağız” dedi.

Eylem direnişçi işçilerin coşkulu sloganları ve direniş şarkılarıyla sona erdi.