Manisa’nın Soma İlçesi’ne bağlı Yağcıllı Köyü’nde yürekleri burkan bir olay meydana geldi. Bir maden ocağında çalışan 32 yaşındaki Arif Dalaklı isimli işçi, işyerine giden servis minibüsüne yetişmek için evden çıkıp traktörüne bindi. Servise yetişmek için hızla yola çıkan Dalaklı, hemzemin geçitte direksiyon hâkimiyetini kaybetti. Hız yapıldığı için kontrolden çıkıp savrulan traktör devrildi. Traktörün altında kalan Dalaklı, feci şekilde ezilerek olay yerinde can verdi.
Arif Dalaklı işyeri servisine yetişmek için hızlı kullandığı traktörün altında kalarak yaşamını yitirdi. İşyeri servisi Arif Dalaklı’yı evine bu kadar uzak bir mesafeden almıyor olsa bu kaza yaşanmazdı. Kaza, işyeri içerisinde veya işyeri servisinde gerçekleşmedi. Bu nedenle iş kazası sayılmayacak. Ama açıktır ki yetişmek zorunda olduğu iş, Arif’in yaşamını belirlediği gibi ölümüne de neden oldu.
Çalışma saatlerinin uzunluğu nedeniyle sıkıştırılmış bir hayat yaşıyoruz. Arif, belki ailesine birkaç dakika daha fazla ayırdığı için, belki işe gitmeden karnını doyurmak, sofrada iki lokma bir şeyler yiyebilmek için servisine geç kaldı. Zaman ne dinlenmeye, ne doymaya, ne sevdikleriyle bir arada durmaya yetmiyordu. Zamandan kendisine bir parça çaldığı için geç kalmıştı belki. İşe yetişme telaşı yaşamını elinden aldı.
Maden işçisiydi Arif. Yaşarken yerin bağrından cevheri söküp aydınlığa çıkarıyordu. Ölümü de geride kalan işçilere aydınlığı taşımalı. Yaşamak için çalışmak zorundaysak, insan gibi çalışmak, insan gibi üretmek için taleplerimizi ortaya koymalıyız.