
Dünyayı boydan boya saran ve derinleşen krizin faturası, uzayan iş saatleri, düşen ücretler ve peş peşe gelen işten çıkarmalarla işçilere kesiliyor. Bu ağır faturayı ödemek istemeyen işçiler, tek çıkar yolun faturayı kesen patronlara karşı mücadele etmek olduğunu görüyorlar. Tüm dünyada grevler, gösteriler, protestolar artıyor. İşçiler daha militan mücadelelerin altına imza atıyor.
Fransız araba üreticisi 8000 kişiyi işten çıkaracak
Peugeot-Citroën (PSA) patronu, Fransa genelinde 8.000 işçiyi işten çıkaracağını açıkladı. Fabrika yönetimi, 12 Temmuzda, tıpkı THY yönetiminin yaptığı gibi, binlerce işçiye mesaj atarak işten atıldıklarını duyurdu. “Ailelerinizi bilgilendirmek için bir saatiniz var, sonra işe geri dönün” emrini veren patrona, işçiler üretimi durdurarak cevap verdiler.
PSA patronu, 2008 ekonomik krizinin patlak vermesinin ardından devletten 6 milyar avro destek aldı. Bu desteği yine kâra dönüştüren PSA patronu, bugüne kadar binlerce işçiyi işten çıkardı. İşçiler öfkeliler. “Bir yıldır yalan dışında hiçbir şey duymadık. PSA patronları suçludur! Kendilerine gelince paraları var ama bize gelince yok! Aslında hiçbir fabrikanın kapatılmasına gerek yok” dediler.
Daha yüksek asgari ücret için yürüyen Şilili işçilere polis saldırdı
İşçi Sendikaları Konfederasyonu (CUT) asgari ücretin 500 dolar olmasını isterken, hükümet 386 dolar olmasını öngörüyor. Asgari ücret tasarısı tartışılıyorken, işçiler taleplerini iletmek üzere 5 Temmuzda meclise yürümek istediler. Ancak hükümet, işçileri izinsiz eylem yapmakla suçladı. Polis, işçilere saldırarak yürüyüş yapmalarına izin vermedi. Hükümet, işçilerin haklı taleplerinin önüne geçmek istiyor. İşçiler daha yüksek bir asgari ücret için mücadeleye devam ediyorlar.
Arjantinli kamu işçileri ikramiye ödemeleri için bir günlük greve gitti
Buenos Aires eyaletindeki on binlerce öğretmen, doktor ve yargı çalışanı, 4 Temmuzda ikramiyelerin ödenmemesi üzerine greve gitti. Kamu işçileri, valinin ödeme gününü keyfince değiştirme kararını protesto ettiler.
Vali, eyaletin bütçe açığından dolayı, ödemenin dörde bölüneceğini açıkladı. İşçiler ise üretimden gelen güçlerini kullanarak bu kararı protesto ettiler. Gelir vergisinin kaldırılmasını ve çocuk ödeneğinin artırılmasını isteyen işçilerin greve katılımı %95 oranında oldu. Geçen hafta içerisinde de CGT sendikasının çağrısıyla aynı talepler için bir günlük greve çıkılmıştı.
israilyakma.jpg [1]

İsrail’de bir işçi kendini yaktı
Moşe Silman adlı İsrailli işçi Tel Aviv Meydanı’nda kendini yaktı. İsrailli işçi ve emekçiler geçtiğimiz Ağustosta sosyal adalet talebiyle sokaklara çıkmış ve haftalarca süren eylemler yapmıştı. Bu eylemlerin yıl dönümünde sokağa çıkan işçi ve emekçilerin protestosunda Moşe Silman bedenini ateşe verdi.
Ulusal Sigorta ve Vergi Kurumu’na 15 bin şekel (yaklaşık 7 bin lira) borçlanan Silman’ın işlem hataları ve kaybedilen davalarla borçları katlandı. 58 yaşındaki Silman’ın evi de elinden alındı. Buna dayanamayan yoksul işçi kendini yaktı. Kendini ateşe veren Silman’a, etrafındakiler ellerindeki pet şişelerle su dökerek yardım etmeye çalıştılar. Vücudunun yüzde 90’ı yanan Silman hastaneye kaldırıldı. Silman’ın intihar notunda “İsrail devletini ve Başbakan Netanyahu ile Maliye Bakanı Yuval Steinitz’i, bu piçleri, İsrail halkına her gün çektirdikleri eziyet nedeniyle suçluyorum. Fakirden alıp zengine veriyorlar” diye yazıyordu. İnceleme başlatan başbakan Netanyahu ise Silman’a “acil şifalar” dilemekle yetindi.
İsrailli işçi ve emekçilerin öfkesi dinmiyor. İşçiler “Bizi Sömürmeyi Bırakın”, “Herkese Sosyal Adalet” ve “Hepimiz Moşe Silman’ız”, “Kan, Hükümetin Elinde Duruyor!” sloganlarıyla sokaklardan ayrılmayarak protestolarına devam ettiler.