
18 Temmuz tarihli Radikal gazetesinde, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in bir açıklaması yer alıyordu. Bakan, “Özel şirketlerde çalışan işçilerin %45’nin sigortası asgari ücret üzerinden yatırılıyor. Bu da vergi kaybına yol açıyor” diyordu. Maliye Bakanımıza böylesine büyük çaba sarf ederek araştırma yaptırdığı için teşekkür ediyoruz. Ama onu ilgilendiren yanının sadece devlet bütçesi olması açıkçası bizi biraz üzdü.
Bakanın açıklamasını işaret olarak kabul eden ve devletin zararını telafi etme çabası içine giren Gelir İdaresi Genel Müdürlüğü de tüm şirketleri mercek altına alacak bir eylem planı hazırladı. Şirketlerden, işçilerin bordrolarını isteyip karşılaştırma yapacaklarmış. Yüksek maaş alan işçilerin sigortasının gerçek ücret üzerinden yatırılmasını sağlayacaklarmış. Gerçekten söylediklerini yapsalar ve işçilerin sigortası gerçek ücret üzerinden yatırılsa ne güzel olur. Ama dediklerini yapıp yapmayacaklarını göreceğiz.
Oysaki bu sorun yıllardır yaşanıyor ve biliniyordu. Ama onlar daha önce hiç duymamış gibi davranıyorlar. Hani bir deyim vardır; “uyanda balığa gidelim” diye. Bugüne kadar patronların bir dediğini iki etmeyen devlet bürokratları ve boş bakanları sanki Amerika'yı yeniden keşfediyor. Oysa Amerika zaten önlerinde duruyor. Yıllardır bilinen gerçekleri sanki yeni duymuş gibi dile getirirseniz, biz işçiler de size “hayırdır, bu güne kadar uyuyor muydunuz?” diye sorarız.
SGK nisan ayı istatistiklerine göre sigortalı çalışan sayısı 11 milyon 257 bin. Gelir İdaresinin 2011 yılı faaliyet raporuna göre ise Türkiye’de 5 milyon 129 bin 623 kişi, yani işçilerin yarısı asgari ücretle çalışıyor. Aynı zamanda Türkiye’deki şirketlerin %35’inde sadece bir işçinin sigortası yatırılıyor, sadece bir işçi çalışıyor görünüyor. İşçiler kayıt dışı çalıştırılıyor, patron vergi kaçırıyor, devlet göz yumuyor. Üstelik patronlar vergi ödemiyor. Ülkenin toplam gelir vergisinin %65’ni biz işçiler öderken, ballı teşvik paketleri patronlara gidiyor. Devlet patronlara onca hizmet sunarken işçilerin haklarını buduyor.
Sigortamızın aldığımız ücret üzerinden yatırılmaması, emekli maaşlarımızın düşük olması anlamına geliyor. Devlet, kendi zararını karşılamak için çalışacak da biz işçilerin zararı ne olacak? Devlet bizim zararımızın telafi edilmesi için bir şey yapacak mı? Biz bakanların, milletvekillerinin biraz da bizim için çalışmalarını istiyoruz. Patronların yararına değil işçilerin yararına da bir şeyler yapmalarını istiyoruz. Aynı zamanda bizler sigortamızın gerçek ücret üzerinden yatırılmasını, asgari ücretin ve emekli maaşlarının yükseltilmesini, vergilerin işçilerden değil patronlardan kesilmesini talep ediyoruz. Zaten kuş kadar olan maaşımızla vergi vermek istemiyoruz. Şunu da çok iyi biliyoruz ki; birlik olan ve örgütlenen işçiler elbette ki tüm bu taleplerini kazanacaktır.
YAŞASIN İŞİLERİN BİRLİĞİ!
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!