KPSS sınavı her yıl yapılıyor ama her memur adayının bu sınava iki yılda bir girme hakkı var. Ben, iki yıl önce de girmiştim bu sınava. O zaman KPSS’ye kopya iddiaları damgasını vurmuştu. Hatta öğretmen adaylarının sınavı iptal edilip tekrarlanmıştı.
Bu sefer sınavı kazanıp “memur” olmak için bir dershaneye yazıldım. Günde ortalama 6-7 saat ders çalıştım. Arkadaşlarıma, akrabalarıma çevreme vakit ayıramadım. Hatta yakınlarımın nişanına, düğününe bile gidemedim. Ama sınavdan çıkar çıkmaz öğrendim ki KPSS yine kopya iddialarıyla lekelenmiş. Sınav akşamı ÖSYM başkanının çıkıp “kopya iddiaları asılsızdır” demesi de cabası! Bizim bir yıl çalıştığımız sınava o kadar saygı gösteriyorlar ki aynı gün bütün araştırmaları yapıp, bu konuya kısacık bir sürede netlik kazandırabiliyorlar!
KPSS mağdurları toplanıyor, ÖSYM'den hesap sormaya çalışıyor. Ancak çok güçsüz. Dikkat ettiğim bir nokta var. Ne aileler katılıyor bu eylemlere ne de meslektaşlarımız. Sınava girenlerin çoğu kendi hakkını aramıyor, kendi emeğine sahip çıkmıyor. Sınavın iptal edilip tekrarlanması gibi en masum isteklerimiz bile güçsüz olduğumuz için dikkate alınmıyor. Buradan çıkardığım sonuç şu: En basit taleplerimizin karşılanması için bile birlik olmalıyız. Yalnız iken güçsüzüz. Yapmamız gereken şey basit: Örgütlenmek.
Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzken hiçbir şey!