22 Temmuz 2012 Pazar günü mezarı başında Kemal Türkler’i andık. Evet, andık ama bu anma töreni başka bir acıyı tekrar yüzümüze vurdu. 1 milyon insanın omuzlarında toprağa verilen yiğit sınıf önderinin anmasında, yaklaşık 400 kişi vardı. DİSK, Birleşik Metal-İş, Nakliyat-İş, Genel-İş, iki siyasi parti ve UİD-DER’den başka katılımcı yoktu. Bu tablo sanırım içinde bulunduğumuz durumun da bir göstergesi olsa gerek. Konuşmalardan bahsetmek istemiyorum çünkü Kemal Türkler’e iyi haberler vereceklerini söyleyen sendika bürokratlarının bu sözlerini yıllardır dinliyoruz ama karşılığını görmekte zorlanıyoruz.
Bu anma töreninde benim için umut verici en güzel şey, UİD-DER başta olmak üzere işçi sınıfının genç neferlerinin o sıcak ve boğucu günde her şeye rağmen Kemal Türkler’i anmak adına orada bulunmalarıydı. Çünkü dinamik güç olarak işçi gençliğin orada olması, adım adım örülen mücadelenin boşa gitmediğini, suya değil ama karaya bir çizik atılabildiğinin göstergesidir.
UİD-DER saflarında yer alan tüm işçilere ama özellikle genç işçilere samimi teşekkürlerimi iletmek isterim. Çünkü işçi sınıfının genç neferlerinin orada olması mücadelenin, çabanın devam ettiğinin ve karşılığının alındığının ispatıdır.
Bu yüzden Kemal Türkler’i anlamak ve anmak;
- Bugün kapitalizmin içine düştüğü kriz karşısında yeni neferleriyle sınıfı o muhteşem gün için hazırlamak demektir;
- İşçi sınıfından umudunu kesip farklı güçler arayanlara inat fabrikalarda, atölyelerde örgütlenmeyi sürdürmek demektir;
- Kapitalist sistemin adım adım gasp ettiği hakları vermemek için savaşmak kadar, sistemi alaşağı etmek için hep bir adım ileriyi örgütlemek demektir.
Anma törenine davet ettiğim ancak gelemeyen bir emekçi dostumla Pazartesi günü yaptığım konuşmada kendilerinin neden anmaya gitmediklerini sordum. CHP’lilerin Gazi Mahallesi’nde bildiri dağıttığını söyledi. Yeni dönem CHP’si liberal demokrat olduğu ilan ederken, devletin sadece yeşil sermayeye değil tüm sermayeye eşit yakınlıkta durup yardımcı olması gerektiğini savunurken, Kemal Türkler gibi sermayeyi alaşağı etmek için hayatını vermiş bir insanı bildirilerle parti kampanyası haline getirmeleri çok kötü. O sebeple işçi düşmanı sermaye düzeninde iyileşme yapabileceğini düşünen bu aklıevvellere karşı uyanık ve dikkatli olmamız gerektiğini bir daha hatırlamamızda yarar var.