
Malatya’nın Doğanşehir ilçesine bağlı Sürgü beldesinde, Ramazan davulcusu ile tartışan Alevi ailenin evi taşlandı. 29 Temmuz gecesi Evli ailesinin, Ramazan davulcusundan kendi evleri önünde davul çalmasını istemediği gerekçesiyle saldırıya geçildi. 50-60 kişilik grup ailenin oturduğu evi taş yağmuruna tuttu. Ahırlarını yaktı. Tekbir sesleri getiren ve “bu aile buradan gidecek” diye bağıran ırkçı grup, uzun bir süre dağılmadı.
Gerginlik ve saldırı ertesi gün de devam etti. Devlet yetkilileri can güvenliklerini sağlayamayacakları gerekçesiyle aileyi göç etmeye zorladı. Evli ailesi, evlerini terk etmeleri için kendilerine para teklif edildiğini ama yıllardır yaşadıkları yerden ayrılmayacaklarını ifade ediyorlar.
Evi taşlanan Hüseyin Hasan Evli, uzun yıllardır Sürgü’de barış içinde ve kardeşçe yaşadıklarını, hiç kimseye saygısızlık yapmadıklarını dile getirdi. Sadece sabah çok erken saatlerde işe gidecekleri için davulcuyu uyardıklarını ama karşılığında “burayı Madımak’a çevireceğiz” tehditleriyle karşılaştıklarını anlattı. Leyla Evli ise Kürt ve Alevi oldukları için sürgüne zorlanmalarına tepki gösterdi. “Bizi yaksalar da buradan gitmeyeceğiz” dedi.
Egemenlerin kışkırtmaları olmadığında kardeşçe yan yana yaşayan halklar, bin bir türlü oyunla birbirlerine düşürülmeye çalışılıyorlar. Maraş, Çorum, Sivas katliamlarıyla mezhep kavgası körüklenerek Alevi ve Sünni emekçiler karşı karşıya getirilmek istenmiştir. Oysa Alevi ve Sünni inançlı işçilerin birbirleriyle bir sorunu yoktur, halklar kardeştir. Hangi inançtan ve ulustan olursa olsun işçilerin çıkarı ortaktır. Ortak düşman mezhep ayrımcılığını, milliyetçiliği ve ırkçılığını kışkırtan egemenlerdir. İşçi-emekçi kitleler egemenlerin kışkırtmalarına gelmemelidir!